Cumhurbaşkanlığı İstanbul Dolmabahçe Ofisi’nde “Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödül Töreni” gerçekleştirildi.
Gazeteci Sami Kohen’e “Üstün Hizmet Ödülü”nün verildiği törene, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Kohen’in ailesi de katıldı.
Bakan Çavuşoğlu, yaptığı konuşmada Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü’nü Kohen’e takdim etmekten onur duyduğunu söyledi.
Bugüne kadar Dışişleri Bakanlığı Üstün Hizmet Ödülü’nün 140 gerçek ve tüzel kişiye verildiğini, bunlardan 136’sının gerçek kişi ve 4’ünün tüzel kişi olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, bakanlığı döneminde de bu ödülü 10 kişiye takdim etme imkanı bulduğunu dile getirdi.
“Sami Kohen eskimeyen bir marka”
Çavuşoğlu, “Sayın Sami Kohen 70 yılını gazetecilik ve dış politikaya adamış duayen bir isimdir. Üniversite yıllarımızda da genç bir diplomat adayı iken diplomat olmak isteyen öğrenci iken de yakından izlediğimiz bir uzman. Sami Kohen eskimeyen bir marka.” ifadesini kullandı.
Yıllar içinde uluslararası konjonktürün birkaç defa kökten değiştiğini anlatan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
“Sami Bey, analitik sağduyulu okumalarıyla değişen gündemi doğru okudu, okuttu. Yorumlarında hep ülkemizin çıkarlarını gözetti. Eleştirileri yapıcı ve öğretici oldu. Değerlendirmeleri ise makulun sesini yansıttı. Mesleğine aşık, kendi ifadesiyle balayını bile gazetede geçirmiş birinden bahsediyoruz. Benzersiz birikimi ve güçlü analiz yeteneğiyle sadece Milliyet Gazetesinin değil tüm basınımızın göz nurudur.”
Çavuşoğlu, Kohen’in Türk hariciyesinin farklı kılan nitelikleri hakkında “çok isabetli gözlemlerinin” olduğuna dikkati çekerek, “Bir söyleşisinde dile getirdiği ifadeleri buradan vurgulamak isterim. Türk diplomasisinin başarısının sırrı ince ayar yapmasını bilmesindedir. Bu coğrafyanın ve tarihinin ve kültürünün getirdiği bir avantajdır.Türk diplomasisi bu konudaki geleneksel yeteneğini günümüzde de sürdürebilmiştir.” değerlendirmesinde bulundu.
Bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bunu yapmaya çalıştıklarını belirten Çavuşoğlu, Türk hariciyesinin 2023’te 500. yılını kutlayacağını, bu yıl ise Cumhuriyet döneminin Dışişleri teşkilatının 100. yılını kutladıklarını dile getirerek, “Elbette köklü diplomasi geleneğini sürdürüyoruz. Sürdürmeye çalışıyoruz. Ama yeniliklerden de kaçamayız. Yenilikleri de çok iyi değerlendiriyoruz. Geçen sene büyükelçiler konferansımızda Dijital Diplomasi ve Yeniden Asya girişimlerimizi ilan etmiştik. Bu doğrultuda da çalışıyoruz.” diye konuştu.
Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını döneminde de dijital diplomasinin önemini bir kez daha gördüklerini vurgulayarak şu değerlendirmede bulundu:
“Girişimci ve insani dış politikayı başarılı bir şekilde sürdürmeye çalışıyoruz. Diğer taraftan tüm dünyada Türk bayrağının dalgalanması için gayret gösteriyoruz. Bugün dünyada 248 temsilcilikle en büyük 5’inci temsilcilik ağını oluşturduk. Masada ve sahada güçlü diplomasinin dengesini kurmaya çalışıyoruz. Dünyanın her köşesinde vatandaş ve soydaşın da yanında olmaya gayret ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin sadece gücünü değil şefkatini de dünyanın her yerinde yaşayan vatandaş, soydaş ve akraba topluluklarımıza da hissettirmek için çalışıyoruz.”
Salgın döneminde bunu herkesten daha iyi başardıklarını belirten Çavuşoğlu, Türk vatandaş, soydaş ve akrabalarının tespitlerinin de bu yönde olduğuna dikkati çekti.
Çavuşoğlu, Kohen’in bu hususta emeğinin çok olduğunu vurgulayarak, “Bu ödülle teşekkürlerimizi de tarihi bir belgeyle kayda geçirmek istedik. Yoksa kendilerinin bizim teşekkürümüze ihtiyacı yok. Kendisine öncelikle bu ödülü kabul ettikleri için şükranlarımı sunuyorum. Ailesiyle beraber sağlıklı ve hayırlı ömürler diliyorum.” dedi.
Çavuşoğlu, konuşmasının ardından Kohen’e ödülünü takdim etti.
“Bugün hayatımın en mutlu gününü yaşıyorum”
Kohen ise konuşmasında aldığı bu ödülden duyduğu mutluluğu dile getirerek, ”Bugün hayatımın en mutlu gününü yaşıyorum. Aldığım bu ödül benim meslek hayatımı taçlandıran en büyük ödüldür.” dedi.
Meslek hayatı boyunca Türk kamuoyunu dünyada yaşanan önemli olaylar konusunda aydınlatmayı ve Türkiye’yi de dünyaya tanıtmayı kendine misyon edindiğini belirten Kohen, şunları kaydetti:
”1950’li yıllarda Türkiye henüz dışarıya açılmaya başlamadığı dönemlerde dahi dünyadaki önemli gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirdim. Dahası dünyaya kapılarını kapatmış birçok ülkeye giren ilk yabancı gazeteci oldum. Mesela, 1970’lerde Arnavutluk, Çin, Kuzey Kore gibi ülkelere giren ilk yabancı gazetecilerdendim. Latin Amerika’dan Uzak Doğu’ya, basın kuruluşlarıyla geliştirdiğim temaslar sayesinde, onlara Türkiye’yi tanıtan yazılar yazdım. O devirle Türkiye’yi pek tanımıyorlardı, hatta Türkiye’deki olayların haber değeri taşıdığını dahi düşünmüyorlardı. Ancak editörleri ikna etmek suretiyle, bu basın kuruluşları üzerinden Türkiye’yi dünyaya tanıtma fırsatını buldum.”
Kohen, bir taraftan mesleğini yaparken, bir yandan da Türkiye’ye hizmet etmiş olmanın ömrü boyunca kendisini çok mutlu ettiğini kaydederek, “Bugün aldığım bu ödül çalışmalarımın bu şekilde takdir gördüğünü göstermesi açısından benim için çok anlamlıdır.” ifadelerini kullandı.
Sami Kohen kimdir?
1928 yılında İstanbul’da doğan Sami Kohen, 1949’da İstanbul Üniversitesinde Gazetecilik okurken “Türkiye’nin Sesi” adı altında haftalık dergi yayımlamaya başladı. Kohen, meslek hayatı boyunca ulusal gazetelerde çalışmasının yanı sıra birçok yabancı gazetenin de Türkiye muhabirliğini yaptı.
Milliyet Gazetesinde yıllarca dış politikayı ve uluslararası gündemi takip eden ve binlerce makale ile yüzlerce röportaj yazan Kohen, başarıları dolayısıyla Gazeteciler Cemiyeti ve birçok mesleki yabancı kuruluş tarafından ödüle layık görüldü. Kohen’in Türkiye ile ilgili yazı ve röportajları İsveç’ten Japonya’ya, Meksika’dan Hindistan’a pek çok ülkenin gazetelerinde yayınlandı.
Milliyet