Üzülmez Mahallesi’nde özel bir şirket tarafından işletilen maden ocağında mesaide olan emekçiler, sahur vaktinin yaklaşmasıyla baretlerinin ışığının aydınlattığı karanlık dehlizde ahşap direk ve kalaslardan masalarını kurdu.
Yanlarında getirdikleri domates, salatalık, biber, peynir, zeytin, konserve ve ekmeği ocak içinde kömürden kararmış elleriyle yiyen emekçiler, ezan vaktinin gelmesiyle oruca niyetlenerek dua etti.
Emekçiler, daha sonra maden ocağındaki mesailerini sürdürdü.
Yirmi yıllık maden çalışanı Necmettin Kızılkaya, AA muhabirine, madenciliğin dünyanın en güç mesleklerinden biri olduğunu belirterek, “Bizler de birinci sahurumuzu ailelerimizle birlikte yapmak isterdik ancak kaideler bu türlü. Ekmek parası için çalışmak zorundayız, ekmeğimizi konutumuza buradan götürüyoruz. Burası bizim için olmazsa olmaz. Madencilik işi güç, diğer işimiz yok.” diye konuştu.
Maden emekçisi Doğuş Demir ise ramazan ayı boyunca hiçbir madencinin burnu kanamadan sahurlar yapmasının nasip olmasını dileyerek, “Ailemle birinci sahurumu geçirmek isterdim, nasip değilmiş. Birinci sahurumu yer altında yaptım.” dedi.
Milliyet