Düşüğün altında yatan sebepler araştırılmalı
Hastanın hangi haftada gebelik kaybı yaşadığı, sebebinin belirlenmesine yardımcı olur. Yaşanan düşükler, aslında kimi özellikleri ile sağlıklı bir hamilelik için yol göstericidir. Bebeğin hangi trimesterda, nasıl kaybedildiği üzere hikayelerin düzgün biçimde incelenmesi, uygun tedavinin başlanmasına imkan sağlar. 20 haftanın altındaki tüm gebelik kayıpları düşük olarak söz edilmektedir. Düşük vakasının gerçekleşmesinin altında birçok sebep yatabilir.
Anne ve babadaki genetik bozukluklar en kıymetli neden
Gebelik kaybının akabinde anne ve babanın kromozomlarının incelenmesi faydalı olmaktadır. Zira anne yahut babada bulunan bir genetik bozukluk, kendisi için bir zahmet oluşturmazken, bebeğin düşmesine yol açabilir. Yapılan testlerde hangi gende sorun olduğunun tespit edilmesi, sağlıklı gebelikler için büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Kromozomlarında bozukluk saptanan anne ve baba adayları, çoklukla tüp bebek tekniğine yönlendirilmektedir. Tüp bebek süreçleri sırasında gerçekleştirilen genetik teşhis ile hasta olmayan embriyonun anneye transfer edilmesi, sağlıklı gebelikler elde edilmesini sağlamaktadır.
Annesi ya da kız kardeşi düşük yapanlara trombofili testi
Tekrarlayan düşüklerin en kıymetli sebeplerinden biri de pıhtılaşma bozukluğu yani trombofilidir. Bu bozukluğa annenin kanından bakılan bir analiz olan trombofili paneli ile teşhis konulmaktadır. Trombofili panelinde annenin genetik analizinde öncelikle “Faktör V” gen mutasyonu denilen ana sorun olup olmadığına bakılmaktadır.
Bilhassa annesinde ya da kız kardeşlerinde tekrarlayan düşük yaşayan hastalar ile ailesinde pıhtılaşma bozukluğu olan ve çocuk düşünen bireylerin hiç düşük bile yapmadan bu analizleri yaptırması yararlı olmaktadır. Tıpta tartışmalı olan trombofili konusunda çok uçlarda gezinmemek gerekmektedir. Tekrarlayan düşüğü ve aile hikayesi olan hastalardan bu test istenmeli lakin, her düşüğü olan hastadan da istenmemelidir.
Pıhtılaşma bozukluğu olağan ya da sezaryen doğuma mahzur değil
Pıhtılaşma bozukluğu sebebiyle hamileliği müddetince kan sulandırıcı iğne kullanan anne adaylarının doğum tekniği de merak edilen öteki bir mevzu olmaktadır. Trombofili olan hastaların olağan hastalardan farklı bir durumu ve riski bulunmamakta, hem olağan hem de sezeryan doğum yapabilmektedir. Yalnızca doğumun planlandığı gün kan sulandırıcı iğne yapılmaması kâfi olmaktadır. Bunun sebebi de doğumda epidural anestezi uygulanması durumunda, ilacın 12 saat evvel bırakılması gerekliliğidir.
Rahim biçim bozukluklarına HSG sineması
Rahimde görülen anormallikler de düşüğe sebep olan bir öbür nedeni oluşturmaktadır. Rahmin kalp formunda olması ya da rahimde perde bulunması üzere bu anomaliler, çoklukla doğumsal olmaktadır. Bu durumun belirlenebilmesi için HSG denilen rahim sinemasının çektirilmesi gerekmektedir.
HSG süreci, tekrarlayan gebelik kaybı olan hastalarda kesinlikle uygulanmalıdır. Doğumsal rahim anormallikleri histeroskopi ile başarılı bir halde tedavi edilebilmektedir. Histeroskopi ile hem yapısal rahim anomalilerine teşhis konabilmekte hem de cerrahi düzeltme yapılabilmektedir.
Tekrarlayan enfeksiyonlara dikkat!
Annede tekrarlayan enfeksiyonlar da gebelik kayıpları nedenleri ortasında yer alabiliyor. Anne adaylarında toksoplazma, rubella, sfiliz üzere enfektif parametrelere bakılması büyük değer taşımaktadır. Bu tıp enfeksiyonlar düşüğün yanı sıra bebekte anomalilerin görülmesine de neden olabilmektedir.
Tiroit bozukluğu anne karnındaki bebeğin gelişimini pürüzler
Gebelik kayıplarında endokrin bozuklukların da rolü bulunmaktadır. Gebelik düşünen hastaların bilhassa tiroit hormonlarına baktırması gerekmektedir. Zira bebeğin beyin ve fizikî gelişiminin sağlıklı olabilmesi için tiroit hormonu olmazsa olmazlar ortasında yer alır. Anne karnındaki bebeğin tiroit hormonunun çalışması 12. haftadan itibaren başlamaktadır.
Münasebetiyle birinci üç ayda bebeğin anne kanından geçen tiroit hormonuna muhtaçlığı bulunmaktadır. Bu sebeple gebelerin folikasit ile birlikte iyot içeren bir ilaç kullanması önerilmektedir. Ayrıyeten tiroit hastası olan gebelerin ilaçlarını aksatmadan kullanması gerektiği de unutulmamalıdır.
Diyabet denetimiyle gebelik kaybı önlenebilir
Endokrin bozukluklar ortasında yer alan diyabeti anne karnında bebeğin anomalili olmasına neden olabilmekte, hatta anne karnında bebek vefatlarına yol açabilmektedir. Daha gebeliğin en başında anne adaylarının şeker kıymetlerine bakılması yarar taşır.
Zira denetim altına alınan diyabet, düşük riskini minimuma indirebilmektedir. Hamilelikten evvel diyabet hastası olan bir anne adayının en baştan itibaren endokrinoloji tabibi ile kesinlikle irtibatta olması ve sıkı bir takip ile yoluna devam etmesi gerekmektedir.
Çocuk planı olanlar yaş faktörüne dikkat etmeli
Gebelik kaybının nedenleri ortasında ayrıyeten obezite, kan uyuşmazlığı ve ileri yaş bulunmaktadır. Bu sebeplerin ortadan kaldırılması için çok kilolu olan şahısların hamilelikten evvel kilo vermesi, kan uyuşmazlığı olan çiftlerin her doğum ve her düşükten sonra kan uyuşmazlığı iğnesi yaptırması ve çocuk planı olan bayanların yaş faktörünü göz önünde bulundurması ehemmiyet taşımaktadır.
Milliyet
