CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin küme toplantısında konuştu. Irak ve Suriye tezkeresine niye “hayır” diyeceklerinin münasebetlerini açıklayan Kılıçdaroğlu, özetle şunları söyledi:
TEZKERE: Tezkere geldi kümelere bilgi verilsin. Bu olmadı. Torba kanuna alıştık. Ancak artık ‘torba tezkere’ devri başladı. Her şeyi koymuşlar bir tezkerenin içine, gelin buna ‘evet’ deyin diyorlar. Biz senin her dediğinin altına gidip mühür mü basacağız?
NİÇİN KARDEŞİM?: Tezkereler gelirdi terörle gayret konusunda 6 aydı, 1 yıldı. Artık 2 yıl. Niye iki yıl bilen var mı? Ben 2 yıl getiriyorum sen de oy vermek zorundasın. Niçin kardeşim? Herkesi papağan üzere görme alışkanlığı var. Onu diğerleri yapabilir. Fakat biz CHP’yiz. MHP senin her dediğine ‘evet’ diyebilir. Ancak biz farklı partiyiz.
BEYEFENDİNİN BAKIŞI: Biz, ‘2 yıl içinde bütün Suriyeli kardeşlerimizi kendi ülkelerine davulla zurnayla göndereceğiz’ diyoruz. Suriye’de barış olacak. Beyefendinin bakış açısı ise 3.5 milyon Suriyeli az geldi, artık bir de İdlib’den bir ordu gelsin.
KARŞIYIZ: Daha fazla mülteci istemiyoruz. Biz hiçbir askerimizin ve polisimizin Suriye’de şehit olmasını istemiyoruz. Niçin garip gurebanın çocuğu orada şehit olsun. Komando marşını söyleyen TÜGVA’cılar var. ‘En büyük kumandanımız da Erdoğan’ diyorlar. Eee gönder kardeşim onları Suriye’ye. Başkomutanı da Bilal Erdoğan olsun.
BAHÇELİ’YE SORU: Bu tezkerede, yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması var. Bu kuvvetlerin Cumhurbaşkanı’nın belirleyeceği asıllara nazaran kullanılması. Erdoğan’a sormuyorum, Bahçeli’ye soruyorum, bu yabancı askerler kim? Sen, yabancı askerler Türkiye’ye gelsin diye el kaldıracaksın, milliyetçi sen misin, biz miyiz? Yabancı askerlerin topraklarımızı çiğnemesini istemiyoruz.
Kılıçdaroğlu, Twitter’dan yaptığı açıklamada ise “Selvi Hanım ve ben, askerliğini er olarak yapmış oğlumuzun gururlu anne ve babasıyız. Kendi çocuğuna bedelli askerlik yaptırıp, milletin evlatlarını ateşe atan şahsın hazırladığı gayriciddi tezkereler kabul edilemez” dedi.
‘Taliban kuvvetlerini mi getireceksin?’
REZİLLİĞE SON VERİN: Vatanseverseniz bu rezilliğe son verin. Terör mörör ayaklarına yatacaksın yabancı askerler buraya gelecek. Taliban kuvvetlerini mi getireceksin? Kim gelecek, Amerikalılar mı, Fransızlar mı, Almanlar mı, kimi çağıracaksın sen? Kimdir bu yabancı güçler, ben merak ediyorum. Adım üzere eminim bütün Davacılar, vatanseverler merak ediyor?
BÜYÜKELÇİLERİN AÇIKLAMASI: En son büyükelçiler olayı. Türkiye bu türlü bir rezaleti yaşamadı. Dünyada da bu türlü bir rezalet olmadı. İktisat allak bullak oldu. Dışişleri bürokratları devreye girdi. Olayı nasıl düzeltebiliriz diye. Gece gündüz çalıştılar. Görüşmeler yaptılar. Olayı telafi etmeye çalıştılar. Dolar ne oldu? Fatura 83 milyonun sırtına yüklendi. Bana söyler misiniz cumhuriyet tarihinde bu türlü garip bir devlet idaresine şahit oldu mu?
MİLLET YEMEZ ARTIK: Memleketi bu hale kim getirdi? Dış güçler diyorlarsa, o vakit 20 yıldır Türkiye’yi dış güçler yönetiyor da bizim mi haberimiz olmadı. Şayet dış güçler bu ülkeyi yönetiyorlarsa, bu kararları alıyorlarsa beyefendi senin saraydaki işin ne? Neden devleti dış güçlere teslim ettin? Sanıyorlar ki millet bu havucu yiyecek. Yemez artık. Millet uyandı.
CHP 14 soruya cevap istedi
Irak ve Suriye tezkereleri 2014 yılına kadar Meclis’e başka ayrı geldi. 2014 yılında iki tezkere birleştirildi. CHP tezkereler birleştirilene kadar Irak tezkerelerine 3 kere “evet” dedi. Suriye tezkeresine ise 2 sefer “hayır” oyu verdi. Tezkerelerin birleştiği 2014’de yeniden “hayır” diyen CHP, daha sonraki tezkereler için “evet” oyu kullandı.
Öte yandan CHP, küme toplantısının akabinde Suriye-Irak tezkeresine ait cevap verilmesini istediği şu 14 soruyu paylaştı:
– Suriye’ye asker göndermek için birinci müsaade tezkeresini çıkardığımız 2012 yılında Suriye siyaseti neydi, bugünkü tezkere için yürütülen Suriye siyaseti nedir?
– Süreç içindeki tüm tezkereler bir yıl için çıkartılırken, bu son tezkere neden 2023 sonuna kadar uzanan 2 yılı kapsıyor?
– Son tezkerelerde yer alan Fırat’ın doğusu vurgusuna ne oldu?
– Barış Harekatı’nın ana amacını oluşturan; Fırat’ın doğusunda “145 kilometre uzunlukta 30 kilometre derinlikte inançlı bölge”ye ne oldu?
– Şahsen Ulusal Savunma Bakanı açıklamıştı; “güvenli bölge için mutabakat sağlanmıştı, Suriyeli mülteciler, bölgeye yerleştirilecekti”. Üzerinden 2 yıl geçti, inançlı bölgeye, Suriyeli mültecilerin taşınması projesine ne oldu?
– Tezkerede atıf yapılan Astana sürecinde verdiğimiz taahhütlere ne oldu? İdlip’teki terör ögelerini ayrıştırıp, temizleyebildik mi?
– Astana sürecine dayanarak İdlip etrafında kurduğumuz 12 müşahede kulesinin akıbeti ne oldu?
– Müşahede kulelerinin kaç adedini, hangi münasebetle boşalttık? TSK denetiminde bulunduğu söylenen 5 müşahede kulesinin güvenliği nasıl sağlanıyor? Bu müşahede kuleleri için siyasetimiz nedir?
– Büyük ehemmiyet atfettiğiniz M4- M5 otoyollarının güvenliği ne oldu? Askerlerimiz Rus askerleriyle birlikte devriye yapıyor mu?
– Suriye’de 33 askerimizi şehit eden Rusya’ya nasıl bir karşılık verildi?
– Son periyotta Suriye’de şehit edilen askerlerimizin kimler ve hangi odaklar tarafından katledildiği neden açıklanmıyor?
– Suriye’de askerlerimizin yakılarak öldürülmesi talimatı veren IŞİD militanı Türkiye’de neden hür bırakıldı?
– IŞİD yalnızca Suriye’de mi gaye?
– Tüm bu yaşananlar sonrasında; Suriye’den Türkiye’ye yönelik mümkün yeni göç dalgasına karşı sonlarımızı nasıl koruyacağız? Hangi önlemleri uygulayacağız? Bir planınız var mı?
Milliyet
