Hukukun temel vazifesinin, insan onurunu korumak ve geliştirmek olduğunu belirten Gül, “Maalesef çağımızda hoşgörüsüzlük ikliminin, tahammülsüzlük ikliminin farklı kanılar ve kimlikler üzerinde artan bir baskıya dönüştüğünü görmekteyiz” dedi. Nefret telaffuzunun insan onuruna yapılmış bir taarruz olduğunu vurgulayan Gül, kelamlarını şöyle sürdürdü: “Ayrımcılık ve nefret cürmüne ait Türk Ceza Kanunu’nda yeni bir düzenleme yapacağız. İşte bu toplantılar, bu aksiyon planındaki maksadın içeriğini doldurmak açısından çok değerli datalar ortaya konacaktır. Meclisimizin İnsan Hakları Kurulu başta olmak üzere, buralarda olgunlaşarak yasal düzenlemenin bu yasama periyodunda gelmesini hedefliyoruz. Ayrımcılık ve nefret kabahatlerinden etkilendiği bedellendirilen mağdurlara psikososyal ve tüzel takviye adımlarını güçlendireceğiz. Bu mevzuda bir data tabanı oluşturacağız. Medya çalışanlarına yönelik eğitim el kitapçıkları hazırlayarak, farkındalığı artıracağız.”
Milliyet
