BIST 100 endeksinde 2 Kasım haftasında başlayan üst taraflı hareket, yeni yılın birinci haftasında da devam etti. Endeks böylelikle yükselişini üst üste 10. haftaya taşıdı.
Yeni yılın birinci haftasında BIST 100 endeksi yüzde 4,33 yükselerek 1.540,61 düzeyine çıkarken, gördüğü en yüksek düzey rekorunu da 1.542,75 düzeyine taşıdı.
Kelam konusu haftada bankacılık endeksi yüzde 5,83 ve holding endeksi yüzde 3,60 kıymet kazandı. Kesim endeksleri ortasında haftalık bazda en fazla kazandıran yüzde 14,11 ile madencilik, en çok gerileyen ise yüzde 0,94 ile ulaştırma oldu.
BIST 100 endeksindeki paylar ortasında ise haftalık bazda en iyi performansı yüzde 32,22 ile Otokar gösterirken, en fazla kaybettiren ise yüzde 17,43 ile Gübre fabrikaları oldu.
Analistler, BIST 100 endeksinin son devirdeki performansında, artan yerli ve yabancı yatırımcı ilgisi, dolar bazlı hala rekor düzeylerden çok uzak olması ve global ölçekte devam eden risk iştahı üzere birçok etkenin değerli rol oynadığını tabir ediyor.
Türk şirketlerinin toplam piyasa bedeli 2 trilyon lira hududunda
BIST 100 endeksinin dolar bazlı bakıldığında değerli direnç olarak nitelenen 200 sent düzeyini üst istikametli kırmasının değerine dikkati çeken analistler, bununla birlikte 2010’da görülen 510 sent düzeyinin hala çok altında olduğunu hatırlattı.
Analistler, global manada likidite bolluğunun yaşandığını belirterek, Türkiye’de iktisat idaresinin son devirde attığı adımların, kelam konusu likiditenin bir kısmının Türkiye’ye yönlenmesinde kıymetli rol oynadığını belirtti.
Yabancı yatırımcıların bilhassa BIST 30 endeksi paylarına olan talebinin endeksin rallisini desteklediğini bildiren analistler, bu durumun Türk şirketlerinin toplam piyasa bedelini rekor düzeylere çıkardığını tabir etti.
Borsa İstanbul’da süreç gören şirketlerin toplam piyasa pahası dolar bazlı bakıldığında geçen ay 268,3 milyar dolarla 2015’ten bu yana en yüksek düzeye çıkarken, Türk lirası bazlı bakıldığında 2 trilyon lira ile rekor düzeyleri test etti.
Analistler, dolar bazlı değerlemeler göz önüne alındığında Türk şirketlerinin iskontolu durumunun burada da göze çarptığına değinerek, toplam piyasa kıymetinin dolar bazında 2010’daki 344 milyar dolar düzeyinin altında bulunduğunu anımsattı.
Borsa İstanbul’un performansı şirketleri borsaya çekiyor
Halka arzlarda son devirde sağlanan muvaffakiyet ve faizsiz kaynak yaratma imkanı sunması nedeniyle şirketlerin sermaye piyasalarına yöneldiğini belirten analistler, son devirde halka arz müracaatlarında gözle görülür bir artış kaydedildiğini vurguladı.
Analistler, geçen sene halka arzların epeyce başarılı geçtiğini, bu durumun hem şirketleri borsaya kote olmaya yönlendirdiğini hem de yatırımcıların elde ettikleri kıymetli getirilerin yeni yatırımcıların da borsayla tanışmasında değerli rol oynadığını tabir etti.
2021’de de benzeri bir seyrin izlenmesinin beklendiğini belirten analistler, böylelikle Borsa İstanbul’un Türk şirketlerine finansman sağlamadaki kaynak konumunu daha da güçlendireceğini bildirdi.
Analistler, şirketlerin borsaya kote olmasıyla daha ucuz finansman sağlama imkanı yakaladığını, böylelikle karlılıkların artmasında ve büyümelerinde borsanın değerli bir itici güç haline geldiğini belirtti.
BIST 100 endeksinin geçen sene yıllık bazda yüzde 29,06 getiri ile mevduat oranının epeyce üzerinde getiri sağladığına dikkati çeken analistler, pay bazlı incelendiğinde birtakım payların yüzde 800’lere varan getiriler sunduğunu hatırlattı.
Analistler, Borsa İstanbul’da süreç gören şirketlerin Kovid-19 salgını sonrası potansiyel getirilerinin, hem şirketleri hem de yatırımcıları sermaye piyasalarına yönlendirmeye devam edeceğini söyledi.
Öte yandan, Borsa İstanbul’daki yerli yatırımcı sayısının geçen yıl 2 milyon sonuna dayandığını kaydeden analistler, yeni yatırımcıların yatırım kararlarını kesim profesyonellerinin yönlendirmesiyle almalarının hayli kıymetli olduğunu söz etti.
Milliyet
