Darbe imalı yazışmalar dosyada! Enver Altaylı’nın damadı hakkında detaylar ortaya çıktı

Eski istihbaratçı Enver Altaylı’ın damadı olan ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) kapsamında yargılanmasına devam edilen Metin Can Yılmaz’ın dava belgesine giren yazışmaları, darbe teşebbüsünü evvelce bildiğini ortaya çıkardı.

Edinilen bilgiye nazaran, “silahlı terör örgütüne üye olmak” ve “askeri casusluk” cürümlerinden yargılanmasına Ankara 16. Ceza Mahkemesinde devam edilen Yılmaz’ın, 18 Nisan-7 Haziran 2015’te Skype üzerinden “yilmazmetincan” kullanıcı ismiyle yaptığı yazışmalara ait eksper raporu dava belgesine girdi.

Rapora nazaran, Yılmaz ile M.H. isimli kişi, yazışmalarda, örgütün kamu kurumlarına sızdırdığı çok sayıda üyesinin bulunduğunu, bilhassa ordu ve hukuk alanındaki mensuplarıyla ülke idaresini ele geçirebilecek seviyeye geldiklerini anlatan sözler kullandı.

Yazışmalarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’den “hocaefendi”, örgütten ise “cemaat” olarak bahseden Yılmaz, o tarihte yapılan bir tartışmaya dikkat çekerek örgütün yetişmiş adamları olduğuna, bilhassa orduda kendilerine tabi olanların sayısına dikkat çekti.

M.H. de Yılmaz’a, “Bizde subay da çok, merak etme yetişmiş başkan vasıflı adam çok. General bir tane olsa kâfi orduda, savaşı yetişmiş asker kazandırır. General kimi yönetecek? Solcuların elli tane generali var, liberallerin yüz tane var tahminen. İHL’liler er bile olamaz, daha silah bile tutmayı bilmeyen tipler ekseriyetle hepsi kendini general sanıyor.” karşılığını verdi.

“ŞEFFAFLIK OLMAZ” İTİRAFI

M.H’nin 26 Nisan 2015’te, baroların hükümete tutum alması karşısında şaşırdığını lisana getiren bildirisine Yılmaz, “Yarısı bizim aslında lakin birden fazla çapsız.” sözüyle cevap verdi.

Yazışmalarda Yılmaz, FETÖ’nün kamu kurumlarında uyguladığı stratejiye ait şu itirafta bulundu:

“Cemaat keyfine bu hareketleri yapmıyor. Misal önlem geyiğini biz karaktersiz tipler olduğumuz için yapıyoruz sanıyorlar. Evvelden beri avlandığımız için kamuda millet gizliyor. Evvelden diğeri takıktı bize, artık oburu. Artık bir küme insan üstüne bu kadar takıntılı odak varken ‘Cemaati sevenler, taraftar olanlar şeffaf olsunlar’ diyorlar. Olmaz arkadaş, cemaatin şeffaflığı bu noktada olmaz, bu türlü olmaz.”

“BUNLARIN SÜRESİ TEMMUZ ORTASI”

Yazışmalarda, 2015 genel seçimlerinde örgütün izleyeceği strateji ile darbe teşebbüsünü ima eden içerikler de yer aldı.

Yılmaz, AK Parti’nin tek başına iktidar olmaması için HDP’nin barajı geçmesi gerektiğini, içine sinmese de HDP’ye oy verebileceğini söz etti.

M.H, seçim sonuçları ne olursa olsun AK Parti’nin iktidardan uzaklaştırılacağını belirterek, “Zaten ne olursa olsun bunların süresi temmuz ortası, göreceksin.” tabiriyle 15 Temmuz darbe teşebbüsünü evvelden bildiği imasında bulundu.

HAKARET İÇERİKLİ BİLDİRİLER

Yılmaz’ın 11 Mayıs 2015’te yazdığı iletide ise örgütün kamu kurumlarındaki kadrolaşmasına dikkat çekerek, “Memur olup da bizim üzere sohbete gitmek isteyen adam kapalı saklı gidiyor, hasebiyle yer altına çekilen bir yapı çıkıyor ortaya.” sözlerini kullandığı görüldü.

Metin Can Yılmaz, 2 Haziran’daki bildirilerde da FETÖ’nün bir an evvel hükümete yönelik operasyonu başlatması gerektiğini belirtti.

Yılmaz ve M.H’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli ile kimi kamu çalışanları ve kurumlarına hakaret içeren bildirileri da dava belgesinin kanıtları ortasında yer aldı.

EVRAKI AYRILMIŞTI

FETÖ soruşturması kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Enver Altaylı, Metin Can Yılmaz ve eski istihbaratçı Mehmet Barıner hakkında iddianame düzenlendi.

İddianamede, Altaylı ve Yılmaz’ın, ABD’deki Halkbank davasını manipüle etmesi için bir devir İran masasında vazife yapan eski istihbaratçı Barıner’i yurt dışına çıkarmaya çalıştıkları belirtildi.

Temele ait mütalaasını sunan savcı, Altaylı’nın “silahlı terör örgütü yöneticiliği” ve “siyasi ve askeri casusluk” hatalarından 30 yıldan 42 yıl 6 aya, Barıner’in ise “silahlı terör örgütü üyeliği” ile “siyasi ve askeri casusluk” hatalarından 22 yıl 6 aydan 35 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi.

Yargılama devam ederken mahkeme, Metin Can Yılmaz’ın belgesini ayırdı. Savcı, Yılmaz’ın da kelam konusu kabahatlerden 35 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını talep etti.