29 Temmuz’da meydana gelen vakada, boşanma basamağında olduğu Sami Aslan’ın, görüşme teklifini 3 aydır görmediği çocuklarını görebilmek için kabul eden Derya Aslan, Büyükçekmece’de boş bir yerde kocası tarafından öldürüldü. Katil koca, Derya Aslan’ın ağabeyini arayarak “Gelin cesedinizi alın” demesi üzerine cinayet ortaya çıktı. Hadisenin akabinde Sami Aslan, kayıplara karışırken, kaçak kocanın, “Daha öldüreceğim üç kişi daha var” tehdidi üzerine Derya Aslan’ın anne konutuna polis müdafaası verildi. Bayrama kederli giren Derya Aslan’ın ailesi, kaçak koca Sami Aslan’ın bir an evvel yakalanmasını istiyor.
“MAĞDURUZ, DAHA CANLAR YAKILMASIN”
Ağabeylerinin hayatının tehlikede olduğunu belirten Derya Aslan’ın ablası Gülten Kavaklı, “Sesimi duyurmak istiyorum. Bütün dünyaya, Türkiye’ye haykırmak istiyorum. Kâfi, bayanlar artık ölmesin. Derya öldürüldü diyorum, tek başına sokakta mı gezdi diyorlar. Derya öldürüldü diyorum, ne giyindi diyorlar. Derya öldürüldü diyorum, soyu sopu, dini ırkı nedir diyorlar. Kardeşim üç gündür toprakta. Katil elini kolunu sallayarak sokakta geziyor. Adalete güveniyorum. İnşallah en kısa vakitte yakalanır. Katil, ‘Daha öldüreceğim üç kişi daha var’ diyor. Ağabeylerimin hayatı tehlikede. Sesimi duyurmak istiyorum, Cumhurbaşkanımıza da diyorum, Mağduruz. Bize el atın. Kurtarın. Daha canlar yakılmasın. Kanlar dökülmesin” dedi.
“BENİM KIZIM ÇEKTİ OBURU ÇEKMESİN”
Derya Aslan’ın annesi Müşerref Akın ise “Ben bir anneyim. Cumhurbaşkanından yardım istiyorum. İki erkek çocuğum var. Gece yatmamız yok. Konutta duracağımız yok. Baskı altındayız, bu halimiz ne olacak. Yardım istiyorum, Allah isteği için. Bir ciğerimi yaktılar, ikincisini yakmasınlar. Bu katili yakalasınlar, bu katil dolanmasın. Hap desen var, eroin desen var, katil desen var, ne desen onda bulunur. Benim kızım çekti, oburu çekmesin” dedi.
“BU KARA BAYRAMIMIZ, CAN GÜVENLİĞİMİZ TEHDİT ALTINDA”
Derya Aslan’ın ağabeyi Yılmaz Akın da “Maalesef bize kara bir bayram oldu. Kız kardeşimin bu psikopatın elinde 15 yıldır ne çektiğini biz biliyoruz. Ortalarında geçimsizlik vardı, iki çocukları vardı, daima olumlu tarafındaydık. Kız kardeşim dört seferdir gidip geliyordu” dedi. Akın, 13 Temmuz’da kardeşi ile Sami Aslan ortasında boşanma davası olduğunu lakin evrak eksikliği nedeniyle davanın eylül ayına ertelendiğini belirtti. Cinayet öncesi Sami Aslan’ın kardeşini arayarak aileleri reddetme kuralıyla kendisiyle barışmak istediğini, kardeşinin de iki çocuğunu üç aydır görmediği için bu teklifi kabul ettiğini vurgulayan Akın, kardeşinin öldürülmesinde Sami Aslan’ın ailesinin de parmağı olduğunu düşündüğünü söyledi. Acılı ağabey Yılmaz Akın, şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımdan, sayın İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu’dan rica ediyorum. Bu kara bayramımız. Bizim ciğerimiz yanıyor. Devlet büyüklerimiz bize el atsın. Zira şu an bizim de can güvenliğimiz tehlike altında. Üç gündür benim kapımın önünde, sağ olsun devletin polisleri koruyor. Yalnız nereye kadar bana bu hizmeti yapacaklar? Tehdit altındayız. Zira bu psikopatın ne yapacağı, ne edeceği belirli değildir. Kendi etrafındaki psikopat arkadaşlarının ortamındadır. En kısa vakitte fırsatını bulduğunda yurtdışına kaçırılacaktır. Cumhurbaşkanımız, İçişleri Bakanımız Süleyman Soylu bir an evvel bunu içeri alsın, bayramımızın en azından yarısı bir nefes alalım. Bu dışarda olduğu sürece bizim can güvenliğimiz sorundadır. 15 yıldır bunu biliyoruz. Sabıkası vardır. Daha geçenlerde cezaevinden çıktı.”
Milliyet
