Mersin’de ticaret yapan Burak Etiler ile 8 Eylül 2018’de hayatını birleştiren Nida Nur Yıldız, 10 Ocak 2019’da boşandı. Etiler, iddiaya göre, Yıldız’ın özel görüntülerini çekip, boşanma aşamasındayken, cep telefonundaki mesajlaşma uygulamasından arkadaşlarının olduğu gruba gönderdi. Kendisine gelen mesajlardan sonra durumdan haberdar olup, harekete geçen Yıldız, araştırma sonucu gelin olarak gittiği evde, eşinin 3 farklı kadınla çekilmiş görüntülerini de buldu. Delilleri toplayan Yıldız, savcılığa suç duyurusunda bulundu. Yıldız’ın şikayetçi olduğu eski eşi Burak Etiler ise hakkındaki iddiaları kabul etmeyip, kendisine kumpas kurulduğunu savundu. Etiler hakkında, ‘özel hayatın gizliliğini ihlal’ suçundan hazırlanan iddianame, Mersin 15’inci Asliye Mahkemesi’nce kabul edildi. Etiler, davanın ilk duruşmasında yarın hakim karşısına çıkacak.
‘SAVCILIK, ARAMA KAYITLARINDAN HER ŞEYİ TESPİT ETTİ’
Yaşananlarla ilgili açıklama yapan Nida Nur Yıldız, olayı ilk olarak eski eşinin yakın arkadaşı, aynı zamanda iş yaptığı ortağından gelen telefonla öğrendiğini belirtti. Yıldız, “Telefonla arayan kişi, bana eski eşimin, kendisine bizim özel anlarımızın görüntülerini gönderdiğini belirtti. İlk duyduğunda şok oldum, sonrasında kendisinde bu görüntülerin hala mevcut olduğunu ve buluştuğumuzda bu görüntüleri bana izletebileceğini söyledi. Kendisiyle buluştum ve telefonundan benim görüntümü açtı. Telefonunda benim görüntüm vardı. Sonrasında bu işi araştırmaya başladım çünkü görüntünün tamamını almama izin vermedi. Kendisi izin verdiğinde benim şikayetçi olabileceğimi belirtti. O yüzden ben de araştırmaya çalıştım. Zaten bu süreç zarfında da yine olayı doğrulayan çeşitli mesajlar aldım. Hatta benim görüntümün içeriğini en ince ayrıntısına kadar tarif eden mesajlar aldım. Bunlarla beraber savcılığa gittim, suç duyurusunda bulunduk. Yasal olarak hakkımı aramaya başladım fakat ben şikayetçi olduktan sonra bana bilgi veren kişi, olayın tamamen dışında, yalan bir ifade verdi. Benim ona gittiğimi iddia etti. Fakat savcılık, arama kayıtlarından hepsini tespit etti. Onun beni aradığını, bilgiyi verdiğini, hepsini tespit etti ve davayı açtı” diye konuştu.
‘PSİKOLOJİK BUHRAN GEÇİRDİM’
Burak Etiler’den şikayetçi olduktan aylar sonra da ‘Videonu izledim, aklıma geldin’ mesajları aldığını kaydeden Yıldız, “‘Ne videosu’ dediğimde de ‘Var işte bir video’ gibi mesajlar aldım. Dava açılana kadar ki süreç benim için çok stresliydi. Bütün vücudum yara döktü bu yüzden. Ben uyku uyuyamadım, 40 kiloya kadar düştüm. İnsanlar benim vücudumun her yerini biliyordu. Videonun gönderildiği adamlar biliyordu. En mahrem anlarımı bin kişi gördü. Ciddi anlamda psikolojik bir buhran geçirdim. Bunu itiraf ediyorum. Çok kötü şeyler düşündüm, kendi canıma kıymayı da düşündüm” dedi.
‘DİĞER VİDEOLAR İÇİN BEKLEMEDE KALIN’ DEMİŞ
Bu araştırmayı yaparken 3 kadının daha uygunsuz görüntüsünün ortaya çıktığını kaydeden Yıldız, şunları söyledi:
“3 kadın videosu da yayılmıştı. Kendisi ifadelerinde telefonunda böyle görüntüler olmadığını, hatta böyle WhatsApp grubunda hiç müstehcen paylaşımlar yapılmadığını belirtti. Fakat diğer kadınlarla olan videolarda paylaşımların birilerine gönderileceğini belli eden cümleler geçiyordu. Bunlardan biri de ‘Beyler diğer videolar için beklemede kalın’ cümlesiydi. Kendileriyle çok çelişen ifadeler verdiler. Ben hakkımı aradığım, sesimi duyurmaya çalıştığım, kendimi korumaya çalıştığım için benden şikayetçi oldular. Savundukları şey de şuydu; ortada bir iddianame dahi yokken, ben nasıl televizyonlara çıkmışım, ben nasıl sesimi duyurmaya çalışmışım. Soruşturma devam ediyorken, iddianame ortada yokken itibarı zedelemişim. İtibarın zedelenmesi varsa burada itibarı zedelenen tek insan benim. Çünkü Türkiye’de ben bir kadın olarak bu kadar mahrem olan şeyleri anlatmaya cesaret ettiysem, göze aldıysam, benim yüzümü şu an Türkiye’deki bütün insanlar gördüyse ya burada tamamen itibarı zedelenen kişi benim.”
‘TEHDİT MESAJLARI ALDIM’
Sesini duyurduktan sonra sahte hesaplardan tehdit mesajları da aldığını kaydeden Nida Nur Yıldız, şunları anlattı:
“‘Mahkemede görüşeceğiz, mahkemeden sonrası da var bu işin’ gibi mesajlar geldi. Kendisi ısrarla benim bu işi para için yaptığımı iddia etmeye çalıştı. Olayı bunlar çevirmeye çalıştı. Fakat para için yapacak bir kadın zaten hem evlilik sözleşmesi imzalamaz, nafakayı reddetmez. Ya böyle bir şey bir kadının onurunun, namusunun parasal karşılığı yoktur, böyle bir şey yoktur. Yarın mahkememiz var, hakkımı soracağım. O ceza almadan da bu konunun peşini kesinlikle bırakmayacağım. Çünkü ben inanıyorum; bu durumda olan, mağdur olan belki de bana yapılan tehditleri gören, korkan, susan birçok kadın var. Ben şunu göstermek istiyorum; hem bu zihniyetteki insanlara hem ‘asarım, keserimci’lere bir kadının korkmadığını da çatır çatır hakkını nasıl aldığını da herkese göstereceğim. Davamın emsal olacağına inanıyorum. Çünkü bu durumu yaşayan binlerce insan var. Mahkemeye güveniyorum, zaten her şeyi açık ve net bir şekilde ortada. Bu sadece benim davam değil. Bu, Türkiye’de Türk toplumunun ahlak, namus kavramına yapılmış bir hareket. Türk insanının namus kavramına, bizim çocukluğumuzdan beri büyütüldüğümüz ahlaki kurallara, namusa karşı yapılmış bir harekettir. Takdir mahkemenindir. Ne karar çıkarsa saygı duyacağım. Ama kesinlikle ceza almadan, bu işin peşini bırakmayacağım.”
Milliyet