Altun, toplumsal medyadan yaptığı paylaşımda, Kanada’da İslam tersliği yüzünden 4 Müslüman’ın öldürülmesine üzülürken, Nişantaşı’nda birebir saiklerle başörtülü bir bayan akademisyene saldırıldığını belirtti.
Irkçılığın en büyük hastalık olduğunu vurgulayan Altun, şunları kaydetti:
“Bu barbarlığı kabul etmemiz mümkün değildir. Bu barbarlığı telin ediyorum. Ülkemizde ne yazık ki yıllar yılı birileri topluma yersiz dehşetler zerk ettiler. Kirli ve hastalıklı ruh hallerini ideoloji diye pazarladılar. Dini kıymetleri benimseyen geniş toplum kısımlarını ötekileştirerek toplumsal huzuru bozdular. İşte onlar bugün Nişantaşı’nda yaşanan şiddetin ortağıdır.
Bir de buradan şunu sormak istiyorum. Bu şiddete maruz kalan kişi başörtülü olduğu için mi kimi ‘insan hakları’ savunucuları, ‘kadın hakları’ aktivistleri seslerini çıkarmıyorlar? Nedir bu onaylayıcı sessizliğin sırrı? İnsan, eşrefi mahlukattır. Kişi kendisi için istediğini başkası için istemedikçe gerçek huzur ve inanç ortamının oluşması mümkün değildir. Bu ülkeyi kalpleri nefretten kararmış olanlara bırakmayacağız. Huzur için, inanç için, istikrar için, istikbalimiz için daha çok çalışacağız.”
Milliyet