Olay, 17 Kasım günü Antalya Muratpaşa ilçesi Deniz Mahallesi 129 Sokak’ta meydana geldi. Bir kişinin, 5 katlı apartmanın çatısından atlayarak intihar ettiği ihbarı üzerine adrese polis ve sıhhat grupları sevk edildi. Sıhhat takımlarının yaptığı denetimde, pazarcılık yapan Suat Sırım’ın (47) hayatını kaybettiği tespit edildi. Kayıtlara ‘yüksekten atlamak suretiyle intihar’ olarak geçen olayın akabinde Sırım’ın cansız vücudu, Akdeniz Üniversitesi İsimli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı. Yapılan birinci muayenesinde, boyun sol yanda 6, göğüs sol yanda 19 olmak üzere 25 kesici alet yarası bulunduğu tespit edildi. Olay yeri inceleme takımlarının yaptığı araştırmada, Sırım’ın atladığı çatıda kanlı ekmek bıçağı ile cebinde de, ‘Bana bir şey olursa kendinize iyi bakın’ yazılı not bulundu.
TUTUKLANAN İKİ KARDEŞ, RAPORLA ÖZGÜR KALDI
Olay sırasında Suat Sırım’ın yanında bulunduğu belirtilen eşi T.S. ile kayınbiraderi A.T. gözaltına alındı. Emniyetteki sorgularının akabinde adliyeye sevk edilen iki kardeş, Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından ‘kasten insan öldürmek’ suçlamasıyla tutuklandı. Tutuklama müzekkeresinde sanıklar için ‘Şüphelilerin birbirleri ile çelişkili savunmaları, kaçma ve kanıtları karartma teşebbüsünde bulunacağı varsayımı, hatanın cezası göz önüne alındığında tutuklamanın ölçülü olduğu kanaatine varılmıştır’ denildi. İstanbul İsimli Tıp Kurumu’nun, ‘kişinin bedeninde tespit edilen kesici delici alet yaralarının tamamının kendisi tarafından oluşturulması mümkün olduğu ve sonrasında yüksekten atlayarak intihar etmiş olduğunun kabulü gerektiği’ istikametindeki raporun akabinde tutuklu eş T.S. ile kayınbirader A.T. hakkında takipsizlik kararı verilerek, hür bırakıldı.
AİLESİ VE AVUKATINDAN REAKSİYON
Şüphelilerin hür kalmasına, Suat Sırım’ın annesi, kız kardeşi ve avukatı reaksiyon gösterdi. Naile Sırım, oğlunun cinayete kurban gittiğini belirterek, “Bu ailece planlanmış bir cinayet” dedi. Suat Sırım’ın kız kardeşi Aydan Yasemin Sırım, mal varlığına el koymak için ağabeyinin öldürüldüğünü öne sürerek, “Sanıklar 3 ay tutuklu kaldıktan sonra İsimli Tıp raporuyla özgür kaldı. Belge kapatıldı. Ağabeyim öldürüldü ve intihar süsü vermek için 5’inci kattan atıldı. Bu işi örtbas ettiler” dedi.
‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’
Ailenin avukatı Alper Cihan ise İsimli Tıp raporuna ve takipsizlik kararına itiraz edeceklerini tabir ederek, “Dosyada bizi düşündüren şeyler var. Ortada kuşkulu bir mevt varken, İsimli Tıp raporunun ‘kişinin bedeninde tespit edilen kesici delici alet yaralarının tamamının kendisi tarafından oluşturulması mümkün olduğu ve sonrasında yüksekten atlayarak intihar etmiş olduğunun kabulü gerektiği’ istikametindeki görüşü çok farklı. Zira, raporda bilhassa 25 bıçak darbesinin 17’sinin ölümcül ve sol göğüs bölgesinde olduğu belirtiliyor. Bir kişi nasıl olur da kendisine her biri ölümcül 17 bıçak darbesi vurur ve toplamda 25 bıçak darbesi aldıktan sonra 10-15 dakika karşısındaki ile konuştuktan sonra apartmandan aşağıya atabilir. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır” diye konuştu.
Suat Sırım’ın çocukluk arkadaşı Oktay Eradak da, “Suat Sırım intihar edecek bir insan değil. Hayatı seven, çocuklarına tapan bir insan. İntihar ettiğine inanmıyorum. Bu cinayettir. Ayrıyeten bir çocuk bile bu olaya inanmaz. Zira bir kişi kendisini 25 yerinden bıçaklayacak ve bunların 17’si başlı başına ölümcül darbeler olacak ve 12 dakika sohbet ettikten sonra aşağıya atacak. Bir de bıçakta Suat Sırım’ın parmak izine rastlanmamış. Bunun intihar olduğuna kim inanır?” sözünü kullandı.
Milliyet
