CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir dizi ziyaret için Kırklareli’ne geldi. Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın da eşlik ettiği ziyarette Kılıçdaroğlu’nun birinci durağı Yayla Mahallesi’ndeki Atatürk Meskeni oldu. Kılıçdaroğlu’nu burada CHP Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, Belediye Lideri Mehmet Siyam Kesimoğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Lideri Kadir Albayrak, öbür belediye liderleri, partililer ve vatandaşlar karşıladı. Atatürk Konutu’nu gezen Kılıçdaroğlu, Kırklareli Belediye Lideri Kesimoğlu’nu makamında ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’na burada Osmanlıca ve Türkçe nutuk kitabı ve Atatürk’ün yağlı boya portesi armağan edildi. Daha sonra Kılıçdaroğlu, bir düğün salonunda STK temsilcileri, muhtarlar ve kanaat liderleri ile bir ortaya geldi.
‘DEVLETTE LİYAKAT ÖNEMLİ’
Kılıçdaroğlu, burada yaptığı konuşmasında milletin meseleler altında ezildiğini söyledi. Problemleri çözecek olan kurumun siyaset kurumu olduğunu belirten Kılıçdaroğlu “Devlet, adaletle yönetilir, liyakatle yönetilir. Adaletin ve liyakatin olmadığı yerde devlet dediğiniz kurum yara alır, temelleri sarsılır. Çok tipik ve kolay bir örnek vereceğim; hafızanızda kalsın. Devlet ve siyasi partiler ortasındaki farkı bilmeniz açısından. Devlette en alt makam memur olmak istiyorsunuz; şube müdürü ya da şef olacaksınız. Evvel KPSS imtihanına gireceksiniz, imtihanda başarılı olacaksınız, atamanız yapılacak, düz memur oluyorsunuz lakin şimdi asaletiniz onaylanmadı, ortadan bir mühlet geçecek, iyi yorumlar alacaksınız, sonra şeflik imtihanına gireceksiniz devlette en alt kademede şef olacaksınız. Pekala, bakan ya da milletvekili olmak için? İki şeye gereksinim var; bir savcılıktan iyi hal kağıdı, iki ilkokul diploması. Devlette liyakat neden değerli? İşte, bu nedenle değerli. Devletin hafızasını, bürokrasi meblağ. Siyasi partilerden devletin hafızası olmaz. Dünyanın bütün ülkelerinde bu böyledir. Adaletle yönetilen bütün ülkelerde bu böyledir” dedi.
‘BUNLAR GÜCÜ KİMDEN ALIYOR’
Kocaeli Dilovası ve Mersin Limanı’nda ele geçirilen uyuşturucuyla ilgili hiçbir süreç yapılmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Örnek vereceğim. Polis iki yerde arama yaptı. Kocaeli Dilovası’nda ve Mersin Limanı’nda, kilolarca kokain alındı. Ne savcı yürek ediyor dava açmaya ne de kime geldiğini sormuyor. Evlatlarımızı zehirleyen insanlara, hiç kimse cüret edip dokunamıyor, ne savcı ne de öbür birisi. Bunlar gücü kimden alıyor? O kadar güçlüler ki polis yakaladığı halde savcı bir şey yapamıyor, hakim bir şey yapamıyor. Dava bile açmaya yürek edemiyorlar. Bunlar gücü, devleti yöneten siyasi otoriteden alıyor. O vakit hepimiz elinizi vicdanınıza koyup sandığa giderken bunu düşünmek zorundasınız” diye konuştu.
‘SIĞINMACILARA KIZMAYACAĞIZ’
Kılıçdaroğlu, Türkiye’ye resmi sayılara nazaran 3 milyon 600 bin Suriyeli geldiğini lisana getirerek “Resmi olmayan sayılara nazaran, 5-6 milyon. Ve Afganistan’dan beşerler geliyor. İran coğrafyasını aşarak buraya geliyorlar ve bizim hudutları aşarak geçiyorlar ve bizde bekliyorlar. Efendim, ‘Para verilirse daha fazla alacağız.’ Kimden müsaade aldın sen arkadaş? Referandum mu yaptın? Bu millete kelamım kelamdır, kesin. En geç 2 yıl içerisinde bütün sığınmacıları davulla, zurnayla memleketlerine göndereceğim, kararlıyım. Irkçılık yapmadan. Zira onların kabahati yok. Onları buraya getirenlerin kabahati var. Onları buraya kim getirdiyse kabahat onlarda. Hasebiyle sığınmacılara kızmayacağız. Onları geldikleri memleketlerine can ve mal güvenliğini sağlayarak göndereceğiz. Gençlerimize istihdam da yaratacağız. Hiç kimsenin kaygısı olmasın. Efendim onlar olmazsa sanayi batıyormuş. Ne demek yahu? Şu aklı önce cümleye bakın. Değiştireceğiz bunları” tabirlerini kullandı.
‘YURT MESELESİNİ 1 YIL İÇİNDE ÇÖZEMEZSEM SİYASETİ BIRAKIRIM’
Yurt sorunun da hala devam ettiğini belirten Kılıçdaroğlu “Üniversiteler açıldı, yurt sıkıntımız var. Üniversiteyi kazanıyor, kızımız, oğlumuz. Hepimizde bir sevinç var. Üniversiteye göndereceğiz, ikinci bir kaygı başlıyor. Bu çocuk nerede kalacak? 20 yıldır yurt problemini çözemediler. Kırklareli’nden bütün Türkiye’ye sesleniyorum; 20 yıl değil, 1 yıl içinde yurt sıkıntısını çözmezsem siyaseti bırakacağım. Bu türlü bir şey olamaz, yurt sorunu nedir Allah aşkına. Bütün üniversitenin yerleşkelerinde yaparsınız. İkişer, üçer kişilik odalar. Sıcak su, soğuk su, geniş bant internet erişimi. Gençlerimiz Türkiye’nin geleceği, onlar ne kadar iyi yetişirse eğitim alırsa Türkiye o kadar büyüyecek. Siz onları kıymetli yere mahkum ediyorsunuz” diye konuştu.
‘SALGINDA ALINAN TÜM KREDİ FAİZLERİNİ SİLECEĞİZ’
Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda esnaf ve çiftçiden salgında alınan tüm kredilerin faizlerini sileceklerini söz ederek “Allah’ın müsaadesiyle ve sizlerin dayanağıyla iktidar olduğumuzda yapacağımız birinci şey; birinci 6 ayda memleketin rahat bir nefes almasını sağlamak. Esnafın bankalara borcu var. Pandemi devrinde kredi verdiler. İster bankalardan, ister kredi kooperatiflerinden aldıkları faizlerin tamamını sıfırlayacağız, ana parayı da taksite bağlayacağız. Çiftçi için de tıpkı şey. Çiftçinin de ister kooperatiflerden ister bankalardan aldıkları kredilerin faizlerini sıfırlayacağız, onları da makul seviyede taksite bağlayacağız. Adamı zati perişan etmişsin, aslında mahvolmuş, hangi faizle alıyorsun bu parayı? Yeniden birebir biçimde esnafın kira stopajı var, onun büsbütün kaldıracağız. Esnaf zati vergi veriyor. Gayrimenkul sahibinin yükünü esnafın sırtına yüklüyorsun, niçin? Aslında vergi verecek. Bunu sen öde diyorsun. Bunu da kaldıracağız” dedi.
‘MUHTARLIK KANUNUNA MUHTAÇLIK VAR’
Muhtarlara da seslenen Kılıçdaroğlu “Sizin başlı başına bir muhtarlık kanununa gereksiniminiz var. Yetkilerinizin tanımlandığı, yapacağınız işlerin tanımlandığı bir muhtarlık kanununa gereksiniminiz var. Bunu hazırladık, muhtarlık örgütleriyle konuştuk, onlara gönderdik. Eksiğimiz olabilir, bakın varsa bir eksiğimiz düzeltelim dedik. Bu topraklarda yapılan birinci seçim bir muhtarlık seçimi. 1800’lü yıllarda Kastamonu’da bir muhtarlık seçimi. O nedenle muhtarlığı, demokrasinin temel taşı olarak görürüz. Demokrasi, seçim bu topraklara muhtarlar sayesinde gelmiştir. O nedenle muhtarlık kurumu ne kadar güçlü olursa demokrasi de o kadar güçlü olur” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, daha sonra esnafları ziyaret edip, Lüleburgaz ilçesine geçti.
Milliyet
