Suadiye kıyısında yürüyüşe çıkanlar, bisiklet sürenler, çimlerde dinlenenler, denize girenler, birden heyecanlandılar. Elleriyle işaret ettikleri, merakla baktıkları gökyüzünde kıpır kıpır bir hareketlilik yaşanıyordu. Toplaşma ağırlaştıkça gökyüzündeki hareketliliğin leyleklerin göçe hazırlanış ayininden kaynaklandığı anlaşılıyordu.
Cep telefonlarına sarılan herkes, İstanbul seyyahlarını kaydetmeye çalışırken, hararetle bir şeyler söylemekten kendini alamıyordu. Sonbahar geliyordu; leylekler göçe başlamışlardı işte! Sıcaklar azalacaktı artık! Yeşil yapraklar sarıya dönecekti. Hayranlıkla çevrilmişti gülümseyen gözler gökyüzüne! Bazıları el sallıyordu güneye, sıcak ülkelere kanat çırpmaya hazırlanan yolculara. Her yolcu etmeye yansıyan bir hüzün ekleniyordu yüzlere, gözden yiten kanat çırpışların ardından…
O hüznün tesiriyle olsa gerek; yaşlı bir beyefendi, “Arkalarında bıraktıkları var mı sanki?” diye sordu ve eskiye bakan gözlerle “Biliyor musunuz; çok evvelce okumuştum; erkek bir leylek, yaralı eşinin, uzun yolu kaldıramayacağını düşünerek, göçe başlamadan evvel, tek bir gaga darbesiyle canına kıyıyordu… Daima bu türlü yaparlarmış, yırtıcılar eziyet etmesin, acı çekerek can vermesinler diye…”
Leyleğin ömrü
Bu kelamlar, “Leyleğin ömrü laklakla geçer” kelamına kinayeli bir karşı çıkış üzereydi. Onlara “kanatlı yaz seyyahları” diyen ünlü şair Ahmet Haşim’in anlattığına nazaran, -1920’lerin son yılları olsa gerek- leyleklerin İstanbul’a az ilgi ettiği dikkatini çekmiş. Sonradan öğrenilmiş ki, “Mısırlılar bu saygıdeğer kuşları, arsenikli yemlerle öldürüyorlarmış; sebebi de bilinmiyormuş!”
Göç yolları göründü
İstanbul, leyleklerin “Doğu, Batı, Kafkaslar, Hazar Denizi ve Afrika” olan beş göç yolunun en değerli rotasında yer alıyor. Leylekler, göç yollarında, bir yılda, 18 ülkeye uğruyor ve toplam 21 bin 623 kilometre yol kat ediyorlar.
Daha sarı yapraklar rüzgârda savrulmadan göç için yola koyulan; Haşim’in “yaz mevsiminin kuşu değil, şahsen yazdır” dediği, uzun kırmızı gagalı dostlarımızın akabinde, ilkbaharın yeşillikleriyle kavuşmak dileğiyle el sallayarak veda ettik.
Milliyet