İstanbul Sultanbeyli’de 3 Mart akşamı meydana gelen olay argümana nazaran şöyle gelişti: Balıkesir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi öğrencisi Rabia Tanrıvermiş (23) annesi ile babasının daima hengame etmeleri nedeniyle ruhsal meseleler yaşıyordu. Çift, geçen çarşamba akşamı yeniden tartıştı. Hatta argümana nazaran babası, annesini kemerle dövdü. Bunun üzerine hudut krizi geçiren Rabia, kendisini bir anda 5’inci kattaki meskenlerinin balkonundan aşağı bıraktı. Genç kız ağır yaralandı. Lakin götürüldüğü Sultanbeyli Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’
Sabah Gazetesi’nin haberine nazaran; Rabia Tanrıvermiş’in geçen eylülde, toplumsal medya hesabında, ailesinde bitmek tükenmek bilmeyen şiddet olaylarına isyan eden paylaşımlar yaptığı ortaya çıktı: “Bu haykırışım tüm hemcinslerim içindir. Bugün bu durumu biz yaşıyoruz lakin binlerce insan her gün bu üslup olaylar yaşıyor. Ben sesimi kesmeyeceğim, kesmelerine müsaade vermeyeceğim ve adaletin yerini bulmasını istiyorum, bulmalı da. İnanıyorum ki sesimi duyuracaksınız. Can güvenliğimiz yok. Boğazımı kesmeye çalıştılar. Annemi bıçakladılar. Kimse sahipsiz değildir. Adalete güveniyorum. Ve şikâyetçi olmayayım diye tehdit altındayım. Tehditler alıyorum. Annem şu an iyi lakin can güvenliğimiz yok…” Toplumsal medya hesabından üç kişinin fotoğrafını paylaşan Rabia, “Bunlar tefeci. Soldaki katil, ortadaki kaç kişiyi bıçakladı. Bunları tanıyan herkes biliyor bunların ne olduğunu. Siz de bilin. Sağdaki annemi bıçakladı. Üçü bizi darp etti. İkisi hür ve gereken cezayı almalarını istiyorum” paylaşımını da yaptı.
ABLASINI MEVTE GÖTÜREN AKŞAM YAŞANANLARI ANLATTI
22 yaşındaki Meryem Tanrıvermiş, ablasını mevte götüren akşam yaşananları anlattı: “Babam askeri işçiydi. Hakkâri’de gazi oldu. Devletimizden Allah razı olsun, maaş bağlandı. Amcalarım ve kuzenlerim tefecilik yapıp babamdan da bir sürü para aldı. Ondan ne vakit para alınsa gelip bizi döverdi. 23 yıl biz eziyet çektik. Beni, ablamı istemediğimiz halde o amcalarımın oğullarına vermek istediler. Ablam kabul etmedi diye babam meskeni terk edip gitti. İki ay konuta gelmedi. Geldiği gün amcalarım ve oğulları bizim konutta anneme, ablama saldırdı. Annem 6 yerinden bıçaklandı. Şikâyetçi olduk, tehditler aldık.”
‘GEL ARTIK, BIRAK, BİZİ ÖLDÜRECEK
“Olay günü de bu mevzunun mahkemesi vardı. Babam, ‘Mahkemeye gitmeyin, amcanız sözünü versin, olsun bitsin her şey. Bu adam yarın mahpusa girerse sizi katlederim, öldürürüm’ dedi. Annem ve ablam kabul etmedi. Bu kere annemi dövmeye başladı. Ablam ortaya girdikçe onu dövdü. Ben artık dehşetten elim ayağım titrer oldu. Rabia’ya ‘Gel artık, bırak, bizi öldürecek’ dedim, dinlemedi. Meskende sürükledi kızı, dakikalarca dövdü. O sırada balkonun olduğu odaya kadar geldi arbede. Ablam bir anda balkona gitti. Küçük kardeşim, ‘abla gitme’ dedi. Tişörtünü tutmaya çalıştı ancak olmadı, tutamadık ablamı. Düştü…”
‘BABAM BAŞINDA BENİ DÖVDÜ’
“O düşer düşmez aşağı koştuk. Babam onun başında sigara içtiği yetmez üzere bir de beni dövmeye kalktı. Mahalleden gelenler elinden aldı. Biz çok büyük acılar çektik. Ablamı ve beni, amcalarımın kışkırtmasıyla tekraren dövdü. ‘Oğulları ile evlenmiyoruz’, ‘Para vermiyoruz’ diye dövdürttüler. En sonunda zorla vefata götürdüler. Ablam intihar etmedi intihara sürüklendi…”
Milliyet
