Kent merkezinde yaklaşık 4-5 kilometrelik alanda bulunan Atatürk Kongre Müzesi, Ulu Cami, İkili Minareli Medrese, Şifahiye Medresesi, Gökmedrese, Buruciye Medresesi, Kale Cami, Eğri Köprü ve Kesik Köprü’nün yanı sıra çok sayıda cami, hamam, han, köprü ve türbe, Sivas’ın tarihi zenginliğini gözler önüne seriyor.
Tarihi Cumhuriyet Meydanı’nda Sivas Valisi Mahmut Paşa tarafından 1580 yılında inşa ettirilen Kale Mescidi, çabucak yanındaki İkili Minareli Medrese, Selçuklu Sultanı 1. İzzeddin Keykavus tarafından 1217 yılında yaptırılan Şifahiye Medresesi ile yanındaki Buruciye Medresesi ziyaretçilerin en çok gezdikleri tarihi yapılar ortasında yer alıyor.
Taş işçilikleriyle Türk mimarisinin en hoş yapıtlarından olan ecdat yadigarı yapılar, kent merkezindeki tarihi dokuya çeşitlilik katıyor.
Bursa’dan ailesiyle birlikte asker arkadaşlarını görmek için Sivas’a gelen Ahmet Kıran, “Gelmişken kentin tarihi yerlerini de gezelim istedik ve çok beğendik.
Hepsi de Osmanlı ve Selçuklu’nun izlerini taşıyor, gururlandık. Buranın havası da çok hoş. Bilhassa sıcak yerden geldiğimiz için çok rahat ettik burada.” dedi.
Ziyaretçilerden Kadriye Kıran ise ecdadın yaptığı yapıtlara şahitlik ettikleri için gururlandıklarını belirterek, “Ancak eşimin söylediklerine ben bir ekleme yapmak istiyorum.
Sivas’ın yemekleri de çok hoş, hepsi farklı bir lezzet. İnsanlarını da aslında söylemeye gerek yok hepsi de sıcak kanlı. Herkesin kesinlikle gelip görmesini isteriz. Mükemmel bir yer.” diye konuştu.
Sivas’ta yaşadığı için şanslı olduğunu anlatan Doğan Çetin Yüzer ise, yaz periyodunda bilhassa tiplerle kente gelenler olduğunu söyledi.
Milliyet