Hürriyet’ten Fevzi Kızılkoyun’un haberine nazaran; Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Cürümlerle Uğraş takımları, teknik ve fiziki takibin akabinde FETÖ’nün tekrar yapılanma çalışması içinde kamudan ihraç olan 2’si polis 4 kişiyi gözaltına aldı.
Yapılan incelemelerde şüphelilerin, örgüt ismine tekrar toplantılar yaptıkları, tutuklanan FETÖ’cülerin ailelerine maddi yardımda bulundukları, oburu ismine çok sayıda ‘patates hat’ olarak tabir edilen telefon çizgileri çıkartarak örgüt üyelerine dağıttıkları, firari FETÖ’cülerin yurtdışına kaçışlarını organize ettikleri belirlendi. Şüphelilerin konutlarında yapılan aramalarda çok sayıda örgütsel doküman ile mahrem toplantılarında konuşulanların not edildiği ‘defter’ ele geçirildi.
FETÖ’den ihraç edilen polis memuru A.B.’nin el yazıyla yazdığı notlarda özetle şu sözler yer alıyor:
AŞAĞILIK KOMPLEKSİNE MAHKÛM ABİ SİLSİLESİ
“Süreç iyi yönetilmedi, neden çıkıp açıklama yapılmıyor? Daima ‘Bir abi demiş ki’, ‘HE (Hoca efendi) demiş ki’ daima rivayet, kaynak yok. Aymaz abi, Yusuf Pekmezci abi, İsmail Büyükçelebi abi, Suat Yıldırım abi, Hacı Kemal abi, M. Ali Şengül abi. ‘Bu şahıslar hakkında ileri geri konuşursanız imanınızdan olabilirsiniz’ deniliyor. Bu türlü ağabeyler çıktı, bu türlü bir aşağılık kompleksine mahkûm abi silsilesi.
ADANMIŞ LAKİN İŞ BİLMEZ AŞAĞILIK AĞABEYLER
Adanmış fakat iş bilmez ve aşağılık kompleksi olan ağabeyler, bir şey bilmedikleri için kendilerine gelen mevzuları kendilerine nazaran yorumluyorlar. İma ile namaza müsaade varsa kendisine gelen her bahiste ‘Buna da müsaade vardır’ diyerek ahkam kesecek durumda görüyor kendini. Münasebetiyle soruların çalınmasına onay veriyor, içtihat ediyor. ‘Biz üste sorduk tamam’ diyor. O da HE’ye (hoca efendi) soruldu sanıyor, soruları getiren de hizmet ettim sanıyor. İmamlara sorular geliyor, özgüven eksikliği de var, kendine güvenmiyor. Kendisi yükselmeyince diğerini aşağıya çekmeye çalışıyor.
Kendisine güvenmeyen imam cemaatine de güvenmiyor. Şu arkadaş giderse bozulur masraf diye kaygı ediyor. Kendisini o arkadaşın sahibi üzere görüyor, halbuki telaş ettiği arkadaş ondan daha kaliteli. Her mevzuya gizem katıp ‘itaat’ deyip kapatıyor. Bir bahis oluyor açıklamak yerine ‘tepeye kadar soruldu’ deyip kestiriyor. İmam efendi havasını atıyor…
KAÇANLAR ÖVÜLÜYOR PEKALA BURADA KALANLAR?
HE ‘Hicrete gidin’ diyordu lakin kimse dinlemiyordu. Yabancı ülkelere gidişler övülüyor. Pekala ya burada kalanlar? Evvelden konut imamları bilgiliydi, donanımlıydı. Sonradan imamlar sığ kaldı, hizmet büyümeye başlayınca, maddi büyümenin yanında manevi büyüme olmayınca artık berbatın iyisi seçilmeye başlandı. Konut imamı yapılacak kimse bulunmadıkça ‘Bu yapar’ denilerek birileri imam yapıldı. Bu türlü yönetim edildi, sonra bu da kesmedi itaat ediyorsa tamam denilip imam yapıldı.”
Milliyet
