Son dakika haberine nazaran, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın, Çin’den sipariş edilen Kovid-19 aşılarının hafta başı Türkiye’de olacağını açıklamasının akabinde gözler aşılama sürecine çevrildi.
Aşılar Türkiye’ye geldikten sonra Halk Sıhhati Genel Müdürlüğü’nün soğuk hava depolarında koruma edilecek. Sonrasında ise Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu laboratuvarları tarafından iki hafta boyunca incelenecek, güvenilirlik testlerinden geçirilecek.
Güvenilirlik testlerinin olumlu çıkması halinde ise Sıhhat Bakanlığı’nın kurduğu Aşı Takip Sistemi’yle birlikte Türkiye’deki vilayet ve ilçe sıhhat müdürlükleri, kamu, özel ve vakıf üniversiteleri, halk sıhhati laboratuvarları, aile ve göçmen sıhhati merkezlerine sevkiyatı yapılacak.
Sabah gazetesinden Burak Çelik’in haberine nazaran, aşılar sevkiyatı yapılan merkezlerde 2-8 derece ortasındaki buzdolaplarında saklanacak.
Türkiye’nin dört bir yanında aşılama kapsamında başta sıhhat çalışanları olmak üzere öncelikli kümelerin aşılanmasına 11-18 Ocak tarihleri ortasında başlanacak.
‘ÇİN AŞISI SAĞLAM VE SAKLAMASI KOLAY’
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuba Kol: Çin Coronavac aşısının güvenilirlik testleri daha evvel Çin’de gerçekleşti ve aşının koruyuculuğunun da yüksek olduğu gözlemlendi.
İnsanlarda önemli bir yan tesire de rastlanmadı. Olumlu datalar geldikten sonra acil kullanım müsaadesi verildi.
Bu müsaadesi almanın kolay olmadığını da hatırlatmak gerekiyor. Bütün güvenilirlik testlerin geçmiş olması gerekiyor.
Ben de aşının Faz-3 çalışmasına katıldım ve rastgele bir yan tesirini görmedim. Artık ülkemizde de güvenilirlik testinden geçtikten sonra aşılama başlayacak.
Açıklanan datalara nazaran, aşı inançlı ve emniyetli bir halde kullanabiliriz. Coronavac aşısının saklama şartları öbür aşılara kıyasla daha kolay.
Aşılama için de kâfi derecede sıhhat çalışanımız mevcut. Aşı olsak bile maskelerimizi çıkarmamamız gerekiyor.
Muhtemelen her 6 ayda bir koruyuculuğun devam etmesi için yine aşılanma olacak. Umut ediyoruz ki 2021 yılında Kovid-19’un artık gündemimizdeki yeri azalacak.
‘AŞI OLMAMANIN RİSKİ ÖLÜMDÜR’
Bilim Heyeti Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü: Aşı olmanın riski çok düşük ancak aşı olmamanın tehlikesi çok daha büyük.
Aşı olmamak inançlı değil. Ben aşıların inançlı olduğuna inanıyorum. Aşıyla ilgili riskler çok düşük olduğu için göze alınabilecek risklerdir.
Ancak şu anda hastalığa yakalanma ve ölme riski çok daha büyük. Aşıların uygulanmaya başlanmasının akabinde beşerler rahat edecek.
Bizim satın alacağımız aşı için konuşuyorum, bunlar bizi rahatlatacaktır.
Milliyet
