SABOTAJ ÜZERE – ŞANSAL BÜYÜKA / MİLLİYET
Vitor Pereira, perşembe yorgunluğunu düşünerek, radikal değil, makul sayılabilecek bir rotasyonla alana çıktı. Maç öncesi söylediği üzere Crespo ve Meyer üzere iki “dinlenmiş” oyuncu ile başladı. Lakin Meyer ile Crespo; oyun kuran değil, rakibi bozan futbolcular…
‘SIRADAN BİR OYUNCUYA DÖNÜYOR’
Halbuki Fenerbahçe’nin oyun kurmaya, o oyunu rakip alana yıkmaya muhtaçlığı var. Oyunu kuracak, maçı rakip ceza alanına yıkacak iki futbolcu var; Biri Mesut Özil, oburu İrfan Can… Mesut Özil, tartışmasız mesleğini merkez orta alanda yapmasına karşın, Fenerbahçe’de ısrarla kenarda oynatılınca, o sınırsız yetenekleri kepenk indiriyor, sıradan bir oyuncuya dönüyor.
‘RESMEN ÇILGINLIK, SABOTAJ’
Kala kala, elde bir İrfan Can kalıyor. O da, tek başına kime yetişsin. Hele İrfan’ın bitime 15 dakika kala çıkarılması; resmen çılgınlık… İş yapacak tek adamın var, onu da oyundan alıyorsun. Sabotaj üzere…Bütün bunları üst üste koyunca, Fenerbahçe birinci yarıyı yarım konum bulamadan kapattı. Göztepe bilhassa Jahoviç’le savunma ardına çok sarktı. Hatta çok kıymetli üç konum yakaladı. Lakin üçü birden ofsayttı ve VAR’dan dönecekti.
‘FIRINCI KÜREĞİ…’
Fenerbahçe, birinci yarıdaki Göztepe golünü zincirleme bir yanılgı sonucu yedi. Mesut Özil geri pası kısa attı, yanılgı… Kim-Min Jae o topa müdahelede tereddüt etti, yanılgı… Kaleci Berke topa çıkmakta geç kaldı, kusur… Eee, üç yanılgı, bir gol getirdi.Fenerbahçe ikinci yarıya, İrfan Can’ın “fırıncı küreğini” andıran sol ayağından Serdar Dursun’un başına inen asistle golü buldu, sonrasında orta alanı, oyunu Göztepe teslim aldı.
‘KÜFLENMEYE TERK EDİLDİ’
Göztepe tahminen de, dönemin en fazla durumunu bulduğu ikinci yarıyı oynadı. Savunmanın ardına attığı her top konum oldu. Kim-Min Jae, Göztepe baskısı sırasında ölümcül yanılgılar da yaptı, hayat öpücüğüne benzeyen çok kritik son ataklar de… Anlamadığım; Szalai’yi Chelsea‘nın istediği, 20 milyon euro verileceği söyleniyor lakin Macar oyuncu yedek kulübesinde küflenmeye terk edildi.
‘BÖYLE HOCAYA BU TÜRLÜ TAKIM’
Maçın yazgısını değiştirecek oyuncu İrfan Can’ı çıkarıyorsun, sonlu dakikalar kalmış, alandaki tek yaratıcı oyuncun Mesut Özil’i oyundan alıyorsun, Szalai’yi aslında son maçlarda yok sayıyorsun. Golü atmasına karşın Serdar Dursun’da, Berisha’da, Rossi’de deva arıyorsun. Kimse kusura bakmayacak; bu türlü hocaya bu türlü grup…
‘RAKİP KALEYE BİLE GİDEMEDİ’
Fenerbahçe; sırasıyla, Galatasaray, Olimpiakos, Göztepe maçlarının ikinci yarılarında rakip kalelere gidemedi. Galatasaray ve Göztepe maçlarının ikinci yarılarında birer gol bulmasına karşın, bunun dışında yarım konum yaratamadı. Bu üç maçta da ikinci yarılarda dayanılmaz baskılar yedi. Raslantı mı bunlar… Hayır değil… Yalnızca hoca hünerleri (!)…
‘DÜRBÜNLE BAKARSIN’
Fenerbahçe, İzmir’de hezimet üzere bir beraberlik aldı. Galatasaray için yazdıklarımı Fenerbahçe için de yazayım. Trabzonspor’a oranla çok daha berbat futbolla, Trabzonspor’la 12‘ye çıkan puan farkıyla o Trabzonspor’u güç yakalarsın, hatta yakalayamazsın. Yalnızca gerisinden dürbünle bakarsın…
NE VAKİT DOYAR BU PEREIRA – ERCAN İTİMAT / MİLLİYET
Her iki ekip için de o kadar değerliydi ki galibiyet, ikisi de “farklı” değil “tuhaf” başladı maça… Hayati durumlarda değişen insan davranışları üzereydi kadroların reaksiyonu. Birinci yarı Göztepe için çılgın üzere saldırma süreciydi ve maç uzunluğu sürdü, Fenerbahçe ise Mesut ve İrfan’lı takımdan beklenmeyecek kadar acemi ve sabırsızdı. Ne oynadığı bile belirli değildi “büyük” Fenerbahçe’nin.
‘PELKAS’I BİTİRDİ SIRA SZALAI’DE’
Sinsi bir sıradanlaşma yaşıyor Fenerbahçe. Pereira’nın elinde en kaliteli futbolcuları bile vasat hale geliyor, büyük grup hüviyeti elden kayıp gidiyor resmen. Zira yıldız futbolcuları yemeye doymuyor Pereira. Mesut’u, İrfan’ı, Pelkas’ı falan bitirdi artık uzatmada oyuna alarak Szalai’yi koydu tabağa.F.Bahçe’nin yalnızca bu sebepten bile Göztepe’den alınan bir puana “Allah rahmet versin” demesi gerekir. Pereira işini bitirdiğinde bu günleri bile özleyecektir.
‘YA KAZANACAĞIZ YA ÖLECEĞİZ’
Neyse… Maçın telaşı büyüktü tabi… Uzak orta önder Trabzonspor ile ortasındaki Konya, Hatay ve Alanya’nın mağlup bitirdiği, hatta Beşiktaş’ın yenilip Galatasaray’ın puan kaybettiği haftada alınacak bir galibiyet Fenerbahçe ismine döneme tutunmak, üzerindeki baskıdan biraz olsun kurtulmak, Pereira için bir mühlet daha İstanbul’da kalmak manasına geliyordu. Karşılaşmanın Göztepe açısından kıymetini ise teknik yöneticileri maçtan evvel söylemişti: “Ya kazanacağız, ya öleceğiz”!..
‘OYUN KURAMADI’
Futbolda mevtin işi olmazdı lakin alandaki futbol sertti. Kıran kırana ikili gayret ile geçen devrede ne oyun kurabildi Fenerbahçe, ne oyunu sete çevirebildi. Merkezi kullanamıyor, ileride top tutamıyordu ki, bekleri ileri çıksın ve atağa katılsın. Ne kenar ortası vardı ekibin ne adam eksiltmesi, ne de kulübede bir akil adamı!.. Böylelikle İrfan ve Mesut’un katkıları minimuma inmişti. Yalnızca topa sahip olanın süratle rakip kaleye gitmeye çalıştığı ve “sıfır” şutla geçen bir 45 dakikaydı Fenerbahçe için birinci yarı.
‘GOLÜ İKİ YILDIZ İCAT ETTİ’
Göztepe’nin golü de Fenerbahçe’nin bu tuhaf dağınıklığını düzeltmek için fırsat buldukça stoperlerin önüne kadar gelip top alan Mesut’un Kim Jea’ye uzatmak yerine Jahoviç’e yaptığı asistle geldi. Jahoviç golü atarken savunmada yalnızca Ferdi ve Serdar Aziz vardı. Yani Fenerbahçe’nin iki yıldızı icat etti golü. İyi oynayan iki savunmacısı müsaade verdi. Maçın ikinci yarısı Göztepe’nin kaçırdığı ikinci golün akabinde Fenerbahçe’nin attığı beraberlik golüyle başladı. Fenerbahçe’nin rakip kaleyi bulan birinci şutu fakat ikinci yarıdaydı ve o da gol oldu.
‘İRFAN NEDEN ÇIKAR Kİ?’
Zira Mesut yahut İrfan’a ilişmeyi yahut alana sürdüğü ekipten niyet ettiği muhakkak olan üçlü savunmaya dönmeyi Pereira’nın yüreği yetmemiş, Fenerbahçe birinci yarıda yaptığı yanılgıyı anlamış, en azından büyük ekip olmanın gereği oyuna hükmetmeyi hatırlamıştı. Bunu yapabilmek için gerekli silahlara sahipti ancak maçın yarısında aceleden, organize olamamaktan ve biraz da rakibin çılgın üzere saldırmasından alana koyamamıştı. Yaptığında ise sürdüremedi. Skor berabere olduktan sonra da Göztepe’nin temposu ve kazanma isteği sürerken Fenerbahçe’nin hudut katsayısı yükselmeye başladı. Fenerbahçe’nin futbolu galibiyeti işaret etmediği için Pereira yeniden “ya tutarsa” değişikliklerine girişti. Daha evvel Sosa’yı oyuna sokan Pereira, Meyer’in yerine Berisha, İrfan Can’ın yerine Rossi’yi oyuna sürdüğünde maçın son çeyreğiydi. Mesut da iyi değilken İrfan neden çıkar ki?
‘SIRADAN FENERBAHÇE’
Oyun gitgele döndüğünde savunma geçişlerinde Crespo dayanılmaz işe yarıyordu lakin yorgunluktan bitmişti. Fenerbahçe’ye gereken soldaki Berisha ile sağdaki Rossi’nin yerden ortalarla durum yaratması forvet ardında Mesut’un hamlesi organize etmesiydi ki, Novak ikinci sarıdan kırmızı görünce on kişi kalan Fenerbahçe için her şey bitti. Pereira’nın Mesut’u çıkarıp Szalai’yi alması uzatma dakikalarında gol yememe atılımıydı yalnızca. Bir puan fazla bile bu “sıradan” Fenerbahçe’ye.
EN YÜKSEK ORANLARIN ADRESİ MİSLİ.COM
Milliyet
