Eskişehir’de oturan Melike Sarıtaş, dedesi Halit Aydoğan ile birlikte 14 yıldır topladıkları plastik mavi kapaklarla aldıkları tekerlekli sandalyeleri 500’ün üzerindeki engelli bireye ulaştırdı. Eskişehir’in yanı sıra toplumsal medya üzerinden Türkiye’nin birçok kentinden de kargo yoluyla takviye alan dede- torunun açtığı toplumsal medyadaki ‘dedetorunmavikapak’ hesapları ise 100 binin üzerinde takipçisiyle büyük takviye görüyor. Dede ve torunun Odunpazarı ilçesine bağlı Sümer Mahallesi’ndeki meskenlerinin önünde etraftan ve kargo ile gelen yaklaşık 30 çuvaldaki 160 kilo yükündeki kapaklar kimliği şimdi tespit edilemeyen şahıslarca çalındı.
POLİS İNCELEME YAPTI
Halit Aydoğan ile üniversite öğrencisi torunu Melike Sarıtaş, çuvalların yerinde olmadığını fark ederek Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’ne başvurdu. Kısa müddette gelen gruplar, konutun önünde ve etrafta güvenlik kamerası incelemesi yaparak hırsızlıkla ilgili soruşturma başlattı.
‘KAPAK ALMAYA GİTTİM’
Halit Aydoğan, engellilere tekerlikli sandalye almak için topladıkları kapakların yerinde olmadığını görünce gözyaşlarına hakim olamadı. Çalınan kapaklarla en azından bir engelliye tekerlekli sandalye alınabileceğini tabir eden Aydoğan, “Emek Mahallesi’nden beni çağırdılar. Ben oraya kapakları almaya gittim. Bir otomobil dolusu kapak doldurdum. 160 kilo civarında bir kapaktı. Getirdim buraya koydum, torunumu çağırdım. Torunumla fotoğrafını çektik, torunum gitti. 5 dakika geçmedi yani ben dedim ‘Şu kapakları içeri alayım’ diyordum. Bir baktım ne kapak var, ne bir şey. Bu sokaktan gelmiş değildir bu. O kapaklarla çabucak hemen 1 tekerlekli sandalye alma gücüne sahiptim. Ben kapakların gittiğine üzülmüyorum. Bir engelli kardeşimizin yüzünü güldüremediğim için üzülüyorum. Polise şikayet ettim. İnşallah bulunur, bir engelli kardeşimin yüzü güler” dedi.
Melike Sarıtaş da dayanak verenlerin gönderdiği 30 çuvalımızda 160 kiloluk mavi kapaklarının çalındığını söyledi. Polise yaptığı şikayetin akabinde inceleme başlatıldığını kaydeden Sarıtaş, şunları söyledi:
“Destek olanlara teşekkür etme maksatlı hepsini görüntüye çektim. Sonrasında mahalleden ‘Şurada kapaklar var, gelip alır mısın?’ diye beni çağırdılar. O kapakları almak için dedemin yanından ayrıldım. 2 dakika sonra dedem de namaz kılmaya gitmiş. Sonrasında dedemden ‘Kapakları çaldılar’ diye bir telefon geldi. Hakikaten çok üzüldüm. Uygunluk yapan insanlara bu türlü köstek olmasınlar. Haberlerde duyuyoruz, engelli kardeşlerimizin akülü otomobilini, akülerini çalıyorlar. Artık sahiden buna bir dur, denilsin. Daha evvel de toplumsal medya hesabımız çalınmıştı. Artık de kapaklarımız çalındı. Ne istiyorsunuz bizden? Ben gelirken yolda birisinden şüphelenmiştim fakat doğal ki de asla günahını almak istemiyorum. Otomobilli bir hurdacı ile göz göze geldik. Bayağı yüzüme baktı. Komşularımız öbür yoldan gittiklerini söylüyorlar. Büyük ihtimalle onlar olabilir. İnşallah er ya da geç bulunur, kapaklarımızı alabiliriz” dedi.
Milliyet
