Varank, nanoteknolojide büyük değer taşıyan grafen seri üretim tesisinin açılış merasiminde yaptığı konuşmada, fizikî, kimyasal ve mekanik özellikleriyle büyük yankı uyandıran grafenin, insanlık tarihinin en büyük gereç buluşlarından biri kabul edildiğini belirtti. Çelikten 200 kat daha dirençli, bakırdan yüzlerce kat daha iletken, esnek ve hafif bir gereç olan grafenin endüstrinin birçok alanında kullanıldığını anlatan Varank, “Grafen sayesinde daha uzun ömürlü gereçler, ultra süratli şarj edilebilen bataryalar, daha süratli ve hafif uçaklar, bedendeki nöronlara bağlanabilen biyonik aygıtlar üretilebilecek, korozyon, ısınma ve iletim problemlerine tahlil getirilebilecek. Nanografi firmamız, bu harika materyalin hem özgün, hem de standartlara uygun seri üretimini gerçekleştirdi” dedi.
Varank, grafen sayesinde yüksek nitelikli kaplama eserlerin Nanografi tarafından geliştirildiğine işaret ederek, “Savunma Sanayii Başkanlığımızın grafen katkılı balistik plaka siparişi, Goodyear, Petlas üzere lastik üreticilerinin işbirliği görüşmeleri bunlardan kimileri. Gelecek devirde daha pek çok alanda kullanılacak” dedi.
Protein temelli aşı
Varank, ODTÜ, Hacettepe, Gazi ve Ankara üniversitelerinin katkılarıyla Türkiye’nin birinci intranazal yerli aşı geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Bu aşı, mRNA ve inaktif aşı teknolojisinden farklı olarak protein temelli tasarlandı. Burundan uygulanan aşı, virüsün insanları enfekte ettiği yolu takip ettiği için virüsle uğraşta daha faal olması öngörülüyor. Bu aşı tipi, mutasyon durumunda çok süratli bir halde tekrar modelleme ve salgının mümkün ilerleyen seyirlerinde elimizi güçlendirme potansiyeline sahip. Preklinik evreleri tamamlanan birinci intranazal yerli aşı adayımız için kısa müddet sonra insan denemelerine başlanacak. Türkiye İlaç ve Tıbbi Aygıt Kurumu’nun onayı bekleniyor. Klinik kademeleri tamamlanınca yeni aşının yıl içinde kullanıma sunulmasını hedefliyoruz.”
Milliyet
