Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Üsküdar’daki Ömer Öztürk Mescidi’nde kıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, öğlen saatlerinde Kısıklı’daki konutundan çıkarak Ömer Öztürk Mescidi’ne geçti.
Burada cuma namazını kılan Erdoğan’a Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Lideri Fahrettin Altun, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, AK Parti İstanbul Vilayet Lideri Bayram Şenocak eşlik etti.
Erdoğan, cuma namazının akabinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Daha sonra vatandaşlarla bir müddet sohbet eden Erdoğan, Kaldırım Caddesi üzerinde yöresel eserler satan bir dükkana girerek alışveriş yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mağazadan aldığı cevizli sucukla lokumu basın mensuplarına ikram etti.
ERDOĞAN GAZETECİLERİN SORULARINI YANITLADI
Rusya Devlet Lideri Vladimir Putin’in, yıllık basın toplantısında anlaşabildiği uyumlu başkan olarak kendisini örnek vererek “Özü kelamı birdir” tabirini kullandığı hatırlatılarak, bunu nasıl değerlendirdiği sorulan Erdoğan, Putin’in bu kelamlarının birebir vakitte kendisini de tabir eden sözler olduğunu söyledi.
Erdoğan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Sayın Putin ile tanıştığımdan bu yana ben de kendisini motamot bu biçimde tanıdım. Hakikaten özü, kelamı bir, verdiği kelamda duran. İkili bağlarımızda sahiden hiçbir devletle neredeyse bu çeşit münasebetlerimizi güçlü götürebildiğimiz ülke nadidedir. Şu ana kadar sürdürdüğümüz münasebetleri temenni ederim ki bundan sonra da yeniden birebir biçimde sürdürürüz. Bunu gerek siyasi, gerek askeri, gerek diplomatik, kültürel, ekonomik, tüm bu bahislerde gördüm, görüyorum. Şu anda da aramızdaki ticaret hacmine baktığımız vakit amaçlarımıza de birebir kararlılıkla yürüyoruz, yürüyeceğimize de inanıyorum.”
“Çin ve Almanya’dan gelecek aşılarla bu süreci işleteceğiz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesiden itibaren Kovid-19 aşısının Türkiye’ye geleceğini, aşıların birtakım ülkelere 2022’den evvel ulaşamayacağı tarafında adil dağıtım konusunda uzmanlarca tenkitler yapıldığı, kendisinin aşı takviminin aşikâr olup olmadığına ait soru üzerine de, kendisinin tıp mensubu olmadığını, alanının iktisat olduğunu söyledi.
Ülkenin lideri olduğunu, profesör danışmanları bulunduğunu belirten Erdoğan, “Sağlık heyetim var, bunun yanında bakanım var. Kendilerinden edindiğim bilgilerle Çin’den gelecek olan mutabakatımız 50 milyon fakat birinci etapta bir 4,5 milyon gelecek. Bunları da muhakkak bir takvim, öncelikle sıhhat elemanlarımız olmak üzere bu aşılama sürecini başlatacağız.” diye konuştu.
Erdoğan, kendisinin de aşı olacağını esasen bir cuma günü Ayasofya-i Kebir Mescidi’nden çıkışta açıkladığını anımsatarak, şöyle konuştu:
“Bu hususta tüm vatandaşlarımı da tıpkı biçimde bu hassasiyete davet ediyorum. Bu bahiste bu işin mütehassısı olan doktorlarımızdır. Her alan, bu alanda konuşmamalı, konuşacak olanlar varsa alışılmış ki hocalarımızdır, profesörlerimizdir, doçentlerimizdir, doktorlarımızdır. Değişik alanlarda bu bahiste hocalarımızın yapmış oldukları açıklamalarla bizim rastgele bir ihtilafa rastgele bir zahmete yol açmadan bu bahiste kimsenin de, aslında şu anda virüsle savaşıyoruz, aklına da virüs düşürmemeliyiz.
Aşı geldiğinde biz de tüm arkadaşlarımızla birlikte aşıyı olacağız. Temennimiz, duamız odur ki inşallah bununla birlikte bu koronavirüs belasına karşı çabamızı en hoş formda, en başarılı halde verelim. Birinci etapta burada Çin var, birebir vakitte da Almanya var. Bu iki ülkeden gelecek aşılarla birlikte sürecimizi işleteceğiz.”
Erdoğan bir gazetecinin, “Yılbaşında villalarda kutlama yapılacağına dair haberler gündemde epeyce yer alıyor. Ek önlemler gündemde mi?” formundaki sorusu üzerine, pazartesi günü kabine toplantısı yapılacağını tabir etti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
“Bir kere bu cins partiler, otellerde olsun, villalarda, şurada, burada olsun yani bütün güvenlik güçlerimiz her türlü önlemi alacaktır. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil. Yani istihbaratımız nerede bu cins şeylerin olduğunu görür, tespit ederse oralara gerekli operasyonu yapar.
Zira bizim için insanımızın hayatı her şeyin ötesindedir. Bu çeşit şeylere de fırsat vermeye niyetimiz yok. Biz devletsek, devlet olarak bizim vazifemiz nedir? İnsanımızın sıhhatini, hayatını korumaktır.
Sonra ne diyecekler Allah göstermesin rastgele bir şey olduğu vakit ‘Bak, devlet nerede? Devlet önlemini almadı? Devlet gerekeni yapmadı?’ Buna fırsat veremeyiz. Onun için başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere, istihbaratımız her türlü önlemi alarak bu işlerin üzerine gidecek. Bundan kimsenin tasası olmasın.”
İSRAİL MÜNASEBETLERİ
Bir gazetecinin “İsrail ile Türkiye’nin son periyotta alakaları yine tesis etmeye başladığı tarafındaki haberlere yorumunuz nedir?” biçimindeki soruya da Erdoğan, şu karşılığı verdi:
“Bu mevzuda yani bizim İsrail ile istihbari noktada münasebetlerimiz esasen kesilmiş değil, devam ediyor. Yani burada en zirve noktadaki bireylerle birtakım badireler yaşıyoruz kimi ülkelerle olduğu üzere. Esasen en zirve noktada bu çeşit meşakkatler olmamış olsa İsrail ile münasebetler çok daha farklı olabilirdi. Bir de natürel İsrail’in bilhassa Filistin siyaseti, Türkiye ile adeta bizim kırmızı çizgimizdir.
İsrail’in Filistin siyasetlerini kabul etmemiz mümkün değil. İsrail’in Filistin’deki kardeşlerimize karşı takındığı hali kabul etmemiz mümkün değil. Onun oradaki acımasız davranışları ve Filistin topraklarına yönelik takındığı halleri kabul etmemiz mümkün değil. Bu bizim ne adalet anlayışımıza, ne ülkelerin toprak bütünlüğüne yönelik yaklaşım noktasında bizim İsrail ile ayrıştığımız noktadır. Yoksa biz gönlümüz istek eder ki onlarla da münasebetlerimizi daha iyi bir noktaya taşıyalım.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin eski İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Kadir Topbaş’ın sıhhat durumuna ait sorusu üzerine de “Maalesef inişli çıkışlı gelişmeler oluyor. Ben her gün, gün çok oğlu Hüseyin ile görüşüyorum, ondan bilgileri alıyorum. Rabb’imden şifalar diliyorum inşallah.” diye konuştu.
Erdoğan, “Yılbaşında İstanbul’da mı?” olacaksınız halindeki soruya da büyük ihtimalle İstanbul’da olacağını söyledi.
Milliyet
