Muğla’da boksör sevgilisi Selim Ahmet Kemaloğlu tarafından vahşice katledilen 24 yaşındaki Zeynep Şenpınar davasında bugün üçüncü duruşma gerçekleşti. Şenpınar’ı evvel darp eden akabinde da göğsünden bıçak darbesiyle öldüren cani Kemaloğlu, tutuklu yargılandığı davada tekrar Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinin önüne çıktı.
Sabah gazetesinden Hayrettin Şaşmaz’ın haberine nazaran, Mahkeme heyeti, sanık Kemaloğlu’nu ‘Adam öldürmek’ hatasından müebbet hapsine mahkûm etti. Bilindiği üzere, davanın ikinci duruşması Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülmüştü. Dava sanığın İsimli Tıp Kurumundan “ceza ehliyeti raporunun” gelmemesi nedeniyle 20 Nisan’a ertelenmişti.
“CEZAİ SORUMLULUĞU TAMDIR”
Beklenen rapor geçtiğimiz günlerde gelmiş, katil Kemaloğlu’nun akıl sıhhati raporu tamamlanmıştı. Kurum, Kemaloğlu’nun suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğunu kaydetti. Yapılan kıymetlendirme şunlar belirtilmişti: “…Cezai sorumluluğunu müessir ve şahısta şuur ve hareket serbestlisini ortadan kaldıracak yahut azaltacak mahiyet ve derecede rastgele bir akıl hastalığı ve zeka geriliği saptanmadığı, isimli belge tetkikinde sanığın mezkür hatası işlediği sırada fiilin tüzel mana ve sonuçlarını idrak etme ve bu fiil ile ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini ortadan kaldıracak yahut azaltacak boyuta bir akli anzanın içinde olduğuna delalet edecek rastgele bir tıbbi bulgu ve evraka de rastlanmadığı, bu duruma nazaran Selim Ahmet Kemaloğlu’nun 24 Mayıs 2020 tarihinde sanığı bulunduğu suça karşı cezai sorumluluğunun tam olduğu oy birliğiyle mütalaa olunur”
ZEYNEP KPSS’YE HAZIRLANIYORDU
Şüphelinin spor salonlarında yahut özel dersler vererek boks antrenörlüğü yaptığı, Zeynep’in 2019 yılında tıpkı üniversitenin Toplumsal Bilgiler Öğretmenliği Kısmı’ndan mezujn olduğu, KPSS’ye hazırlandığı kaydedilmişti.
TEKRAREN DARP ETMİŞ
İddianamede, Zeynep’i 2020 yılının Ocak ayında darp etmesi üzerine soruşturma başlatıldığı ve önlem kararı verildiği, lakin Zeynep’in şikayetten vazgeçmesi üzerine evrakın takipsizlikle sonuçlandığı, önlemlerin de kaldırıldığı belirtildi. Şüphelinin Zeynep’i daha sonra da birkaç sefer darp ettiğinin sözlere yansıdığı, lakin bu olayların isimli makamlara yansımadığı yer almıştı.
“SENİ ÖLDÜRMEKTEN KORKUYORUM”
Ayrıyeten Zeynep’in şüphelinin hallerinden ötürü korktuğu, yaşadığı bir şiddet olayı sonrası arkadaşına Ahmet’in kendisine ‘ben seni öldürmekten korkuyorum, şayet sana şiddet uygulamaya kalkarsam benden uzaklaş’ dediğini lakin yanında da gitmesine müsaade ermediğini ağlayarak anlattığı ve arkadaşıyla dertleştiği belirtilmişti.
YARALAMADAN CEZA ALMIŞ
Şüphelinin hakkında açılan bu evraklardan 3 adedinde hakkında dava açıldığı ve ceza aldığı, bu cezalardan ikisi hakkında Kararın Açıklanmasının Geri Bırakılması kararı verildiği, bir adedinin ise para cezası olduğu anlatılmıştı.
112’Yİ ARADIĞINDA ZEYNEP’İN SESİ GELDİ
İddianamede, 24 Mayıs 2020 tarihinde şüphelinin kendi kullandığı sınır üzerinden 112’yi arayarak ‘ölü var’ dediği ve ambulans istediği, 112 ile kuşkulu ortasında 1 dakika içerisinde 3 görüşme daha yapıldığı, bu görüşmeler sırasında kuşkulu konuşurken orta ara geriden inleme halinde bir bayan sesinin geldiği, bu tespite nazaran Zeynep’in aramalar sırasında hala hayatta olduğu kaydedilmişti.
BIÇAKLA 112 GÖREVLİSİNİN ÜZERİNE YÜRÜDÜ
İddianamede, 112 ekinin 4 dakika sonra geldiği, kapının kapalı olması ve açılmaması üzerine polis çağrıldığı, içeriden bir erkek sesinin geldiği, kapının kilitlendiği, polislerin meskenin camından meskene girdikleri kaydedildi. Bu sırada Zeynep ve Selim Ahmet’i buldukları, Selim Ahmet’in kendi göğsüne sapladığı bıçağı çıkararak 112 görevlisinin üzerine yürüdüğü kaydedilmişti.
ÖLDÜRDÜKTEN SONRA ÜZERİNİ DEĞİŞTİRMİŞ
İddianamede, Zeynep’in bıçaklanma sırasında giymiş olduğu, üzerinde kan lekesi ve bıçak izi bulunan kıyafetlerinin ve iç çamaşırlarının olay sonrası değiştirildiği, bedeninin temizlendiği, pak kıyafetler giydirildiği söz edildi. Zeynep’in olay sırasında giydiği kıyafetlerin ise konutta bulunduğu belirtilmişti.
MÜDAHALEYİ GECİKTİRDİ
Şüphelinin ayağa kalkıp giriş kapısına yöneldiği, görevlilere ‘gelmeyin, gelmeyin’ diye bağırdığı, meskeni dış kapısını kapatmaya çalıştığı, bu sırada konutun dışına çıkan polislerin birinin kapının kapanmasına mahzur olduğu ve yaralı Selim Ahmet’in yere düştüğü, polislere ‘Ben vurdum, bırakın ben de öleyim’ dediği kaydedilmişti. Bu olaylar sırasında Zeynep’e müdahalenin gecikti.
PARKA KAÇMIŞ, ZORLA KONUTA GETİRMİŞ
Zeynep’in olay sırasında meskenden kaçtığının, şüphelinin peşinden giderek yakalayıp bıçaklayarak konuta geri getirdiğinin belirlendiği kaydedildi. Zeynep’in kaçmaya çalışırken sol ön dizinde büyük bir sıyrık oluştuğunun değerlendirildiği belirtilmişti.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİYLE HAZIRLANAN İDDİANAME, KABUL EDİLDİ
Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlanarak, Kemaloğlu hakkında ‘Beden yahut ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiyi canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürmek’ hatasından iddianame hazırlanmıştı.
ACILI ANNE: ZEYNEP SENİN YERİN BURASI DEĞİL
Anne Aruz Şenpınar, geçen Ramazan Bayramı’nın birinci günü olan 24 Mayıs’ta öldürülen kızı Zeynep’in Bölükçam Mezarlığı’ndaki kabrini ziyaret etti. Anne Şenpınar, gözyaşları içinde, “Zeynep senin yerin burası değil. Zeynep sen nasıl katile inandın? Zeynep senin doğum günün oldu 17’sinde, sen yoktun” dedi.
ZEYNEP’İN MEZARINDA PINAR’IN ÖLDÜRÜLMESİNE İSYAN ETTİ
Kızının mezarını temizleyip, mezar taşını öpen Aruz Şenpınar, Pınar Gültekin’in öldürülmesine de isyan ederek, “O kızı niçin bidona koyup yaktılar? O Pınar’ı niçin benim Zeynep’im üzere öldürdüler? Zeynep kemiklerin sızlamasın, katilin için müebbet mahpus istediler. İnşallah katil yattığı yerden çıkamaz” diye konuştu
‘ÖMÜR UZUNLUĞU BIRAKMASINLAR’
Anne Şenpınar, Selim Ahmet Kemaloğlu hakkında ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istenmesiyle ilgili olarak da “Hiç çıkmasından oradan. Bu taraftan ben bütün büyüklerimden yardım istiyorum.
Öteki hiçbir şey istemiyorum, bu katili ömür uzunluğu bırakmasınlar. Benim yüreğim yanıyor. Pınar’ın annesi de babası da artık benim üzeredir. Allah yardım etsin. Pınar için de çok üzüldüm birebir benim kızım üzere oldu” biçiminde konuştu.
‘KIZIMIN KANLARI HER TARAFTAYDI’
2 gün evvel kızının öldürüldüğü Muğla’daki meskene gittiğini belirten Şenpınar, şöyle devam etti:”Kızımın konutuna gittim. Kızım kanları meskenin her tarafındaydı, kurumuş kalmış. Bütün her taraf kan. Güç dayandım, polisler ve avukatımın yardımcı oldu. Birinci başta içeri girmeme müsaade vermediler ‘Görme’ dediler. Katil niçin bu türlü yaptı, niçin kesti?
Kızım çok çabalamış, çok direnmiş ancak kendisini kurtaramamış. Her tarafta kan vardı. Kapılarda, buzdolabında kızımın kanı vardı. Duvarlarda kanlı ellerinin izi vardı. Meskene girdiğimde kızım güya yeni ölmüş üzereydi. Yemeğini yapmış fakat yiyememiş, katil yedirmemiş. Zeynep’in hatası neydi ki öldürdü? Pınar’ı niçin öldürdüler, Zeynep’i niçin öldürdüler? Bayanlar ölmesin artık “
‘İLK DURUŞMADA SORACAĞIM: KIZIM SANA NE YAPTI DA ÖLDÜRDÜN?’
Muğla 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılacak birinci duruşmaya ailece katılacaklarını da söz eden Aruz Şenpınar, “İlk duruşmaya ben de katılacağım, ağabeyleri de katılacak. Orada katile soracağım, ‘Kızım sana ne yaptı ki öldürdün?’, ‘Sen Zeynep’i ne için öldürdün, ne yaptı sana? ‘Sen, Zeynep’i öldürürken sana ne dedi?’ diye soracağım. Allah onun belasını versin. Zeynep’i öldürdü, kendisini de öldürseydi. Niçin kendini öldürmedi, kendi canına kıymadı? Zeynep ne yapmıştı kendisine? Zeynep’in cürmü neydi ki öldürüldü? Zeynep öğretmen olacaktı, misyonuna gidecekti, talebelerini okutacaktı” dedi.
Milliyet
