Humuslu Abdullah, Suriye’deki iç savaşta Esed rejimi ve destekçilerinin taarruzları sonucu hayatı kararan yüz binlerce sivilden yalnızca biri.
Hafif zihinsel engelli olarak dünyaya gelen Abdullah, Esed rejiminin 2015 yılındaki hücumunda başı ve bedeninin farklı bölgelerine şarapnel kesimlerinin isabet etmesi sonucu hem bedensel hem de zihinsel engelli durumuna düştü. Abdullah, kelam konusu taarruzda ağabeyini kaybetti.
Ailesi 2018’de ülkenin kuzeyine göç ederek evvel İdlib, akabinde Bab ilçesine yerleşti.
Hücum sonrası konuşma, yürüme üzere temel işlevlerini büsbütün kaybeden Abdullah, yalnızca sıvı besinler tüketerek hayatta kalma uğraşı veriyor.
Abdullah’ın babası Sadettin Ebu el-Humsi ise günden güne eriyen oğluna gözü üzere bakmaya çalışıyor.
Felçli oğluna kol kanat geren 55 yaşındaki baba, bilinmeyen hastalığından ötürü yükü 35 kilograma kadar düşen Abdullah’ın tedavisi için yardım bekliyor.
Ebu el-Humsi, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü münasebetiyle AA muhabirine, yaşadıkları zorlukları ve oğlunun çektiği acıları anlattı.
SIHHAT DURUMU HER GÜN DAHA KÖTÜLEŞİYOR
Ebu el-Humsi, rejim ve destekçilerinin akınlar yüzünden konutlarını terk etmek zorunda kaldıklarını belirterek, “Söz konusu taarruzlar sırasında oğlum başından isabet alarak yaralandı. Oğlumun beyninde rahatsızlıklar meydana geldi ve sakatlığa yol açtı.” dedi.
Abdullah’ın tedavisi için bölgede kâfi imkanlarının bulunmadığını lisana getiren Ebu el-Humsi, “Sağlık durumu her gün daha da kötüleşiyor. Tedavi yolunu ve tedavisini üstlenecek birilerini bulamadık.” diye konuştu.
Ebu el-Humsi, felçli oğlunun kendi başına hiçbir şey yapmadığını belirterek “Ayağa kalkamıyor. Hiç hareket edemiyor. Onu kendi ellerimizle yediriyoruz. Altını bezliyoruz. Biz hareket ettiriyoruz onu. Biz duş aldırıyoruz.”
“Bir ağrısı olduğunda ne diyeceğini bile bilemiyor, yalnızca acıyla kıvranıyor. Rahatsızlığını ve tedavisini bilen biri karşımıza şimdi çıkmadı. Gittiğimiz hiçbir tabip sorunun ne olduğunu anlamadı.” tabirlerini kullandı.
Milliyet
