Geride bıraktığımız 2020 yılında yerli ve ulusal savunma sanayii açısından son derece kritik adımlar atan ve bu alanda her geçen gün daha fazla kelam sahibi olmayı başaran Türkiye, 2021 yılında da sürat kesmeden yoluna devam etmek istiyor.
Kara, hava ve deniz ögelerinin ulusal olarak üretilmesinde değerli eşikleri aşan Ankara, geçmiş yıllarda başlangıcını yaptığı kimi projeleri de 2021 yılında envantere almanın planlarını yapıyor. Bu projeler ortasında en çok dikkati çekenlerden biri de hiç elbet TUSAŞ imzalı Aksungur…
TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil’in geçtiğimiz günlerde yaptığı “2020’de AKSUNGUR, pratik olarak tamamlanıp seri üretimi başladı. İnşallah yakında 5 tane AKSUNGUR bitmiş olacak ve bunları da Türkiye’de kuvvetlere teslim etmiş olacağız” açıklaması, bölümde büyük yankı uyandırdı.
BİRİNCİ KULLANANLAR DENİZ VE HAVA KUVVETLERİ OLABİLİR
Pekala, birinci etapta 5 adet teslim edilecek Aksungur’u hangi ögelerin kullanması bekleniyor, kelam konusu platform alandaki istikrarları nasıl değiştirecek?
Savunma Analisti Hakan Kılıç, Aksungur’un da tıpkı atası ANKA üzere irtifa sonu, havada kalış mühleti ve yararlı yük kapasitesi sebebi ile MALE sınıfı SİHA’lar içinde daha çok hava kuvvetlerinin gereksinimlerini karşılayan bir SİHA olduğu hatırlatmasında bulunuyor.
Kılıç, kelam konusu datalardan yola çıkarak ‘Aksungur’un birinci etapta Türk Hava Kuvvetlerine alınacağı’ görüşünde… “Çünkü 12 MAM-L süzülen mühimmat yahut tam mühimmat yükü ile 28 saat, İHA olarak ise 55 saat havada kalabilen Aksungur hava kuvvetleri açısından kritik bir kabiliyet olacak” diyen Hakan Kılıç, “Ayrıca TEBER lazer güdüm kiti uygulanmış MK-81/82 bombaları üzere mühimmatların entegrasyonu da tamamlandı” bilgisini paylaştı.
DENİZ KUVVETLERİ İÇİN ÇOK CAZİP
Savunma Analisti Hakan Kılıç’a nazaran Aksungur’u birinci etapta kullanacak başka adresin ise Deniz Kuvvetleri Komutanlığı olması kuvvetle muhtemel… Kılıç’ın üzerinde durduğu konu Aksungur’a takılabilen ‘Sonobuoy podu’ oluyor… Bu özelliğin Deniz Kuvvetleri için ‘SİHA alanında bir birinci ve çok cazip’ olduğunu söyleyen bulunan Kılıç, şöyle devam etti:
“En azında operasyonel manada test açısından en az bir adedinin de Türk Deniz Kuvvetlerine verileceğini kestirim ediyorum. Aksungur’un kanat altına takılan pod içerisindeki Sonobuoy, uçak yahut helikopterlerden paraşüt ile bırakılan, farklı çalışma derinliklerinde vazife yapan, denizaltılara yönelik akustik bilgi toplayan ve bu bilgileri radyo frekansı ile anlık olarak hava ve su üstü platformlarına ileten aygıtlara deniyor. Aksungur bu aygıtlar sayesinde denizaltı harbi vazifelerinde denizaltıların tespit edilmesi açısından beşerli deniz karakol uçakları, harp gemileri ve denizaltılara yardımcı olacak.”
MAVİ VATAN İÇİN SON DERECE STRATEJİK
Bu noktada en çok merak edilen hususlardan biri de Aksungur’un envantere girmesinin akabinde Akdeniz, Ege ve hatta Karadeniz’de alana ne tıp yansımaları olacağı… Savunma Analisti Hakan Kılıç, Aksungur’un denizaltı harbi kapsamında tespit faaliyeti haricinde uzun müddetli havada kalış imkanı ve uydu denetimi ile denetim edilmesinin altını çiziyor. Kılıç’a nazaran uydu denetimi Türksat 4B üzerinden yapılacak Aksungur çok geniş alanlarda uzun vadeli deniz gözetleme keşif imkanı sunacak.
“Bu kabiliyet Ege’de Türkiye için büyük bir avantaj iken Ankara’nın SİHA’sına karşı F-16 kaldırmak zorunda kalan Atina için büyük bir handikap” diyen Kılıç, şunları söyledi:
“Şu an Türk SİHA’ların (ANKA-B/S, TB-2) Ege üzerinde saatlerce uçuşuna karşı Yunanistan tarafından kaldırılan F16’lar havada 2-3 saat kalabildiği için bu durum Yunanistan açısından çok önemli bir mali ve teknik sorun oluşturuyor. Bu durum Ege’deki dengeyi keşif-gözetleme ve tedbire misyonları açısından Yunanistan’ın aleyhine etkiliyor. Sadece bu yüzden Yunanistan elindeki turboprop motorlu eğitim uçağı T-6A’lardan bir kısmını silahlandırdı ve Türk SİHA’larına karşı tedbire uçuşlarını bunlarla yapmayı planlıyor.
KRİTİK İŞLER YAPACAK
Elbet Aksungur gelecekte deniz maksatlarına karşı uzmanlaşmış SOM-J ve öteki mühimmatları da kullanmaya başlayacak. Mevcut durumda kullanacağı MAM-L ve başka mühimmatlar tek başına büyük harp gemilerini batırmayacaktır. Lakin bu mühimmatlar gemilerin yara almayı göze alabileceği yahut öteki bir deyişle ‘görmezden geleceği’ kadar etkisiz mühimmatlar değiller. İşin SİHA kısmı bir yana Aksungur yalnızca keşif-gözetleme maksatlı yani bir İHA üzere kullanılsa bile çok büyük avantaj sağlayacak. Çok riskli olan vazifelerde pilot kaybına uğramadan bunu başaracak tesirli bir deniz gözetleme platformu olacak.”
TUSAŞ ile HAVELSAN’ın iş birliğiyle, yazılım geliştirme, simülasyon, eğitim ve bakım simülatörleri üzere birçok çalışma gerçekleştireceğine işaret eden Demir, “MMU’nun Geliştirilmesi Projesi tamamlandığında ülkemiz dünyada ABD, Rusya ve Çin’den sonra 5. jenerasyon bir muharip uçağı üretebilecek altyapı ve teknolojiye sahip ülkeler ortasında yer alacak.” değerlendirmesinde bulundu.
Can, ulusal muharip uçak projesine ait ise şunları kaydetti:
“Milli muharip uçak, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığının bir projesi. Bizim alt yüklenicimiz TUSAŞ. TUSAŞ bu projede bir İngiliz firmadan danışmanlık alıyor. Şu anda 90’a yakın İngiliz mühendis bizim projemize takviye veriyor. TUSAŞ’ın da yaklaşık 400 işçisi var, bunların büyük kısmı mühendis. Ulusal Muharip Uçak’ta, şu anda ön tasarım safhasındayız. İnşallah 2022’de ön tasarımı bitireceğiz. Bu ön tasarım devam ederken, muhakkak bir müddet sonra uçağın birinci sacını kesmeye başlayacağız. 2023’de tahminen birinci prototipin halini görmeye başlarız. 2026 sonu, 2027 başlarında ulusal muharip uçağın birinci uçuşunu yapmayı istek ediyoruz.”
HİSAR FÜZELERİ
Türk Silahlı Kuvvetleri, askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması gayesiyle değişen atış denetim ve komuta denetim altyapılarına uyumlu formda Hisar Füzelerini tasarladı.
Hisar Füzeleri; askeri üs, liman, tesis ve birliklerin hava tehditlerinden korunması maksadı ile sabit ve döner kanatlı uçaklara, seyir füzelerine, havadan karaya atılan füzelere ve insansız hava araçlarına karşı HİSAR-A 10 +km, HİSAR-O 16 +km menzil aralıklarında kullanılan hava savunma füzeleridir.
Ulusal Savunma Bakanlığı (MSB), Twitter hesabından, Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık’ın test atışıyla ilgili bir görüntü yayımladı. MSB’den yapılan açıklamada, “Yerli ve ulusal imkanlarla üretilen HGK-84 LAB (Hassas Güdüm Kiti-84 Lazer Arayıcı Başlık) Hava Kuvvetlerimiz tarafından yapılan test atışları muvaffakiyetle gerçekleştirildi” denildi.
TÜRKİYE’NİN YENİ JENERASYON YERLİ SİLAHLARI
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah sanayisini de baştan başa yeniliyor. İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji eseri olan silahlar…
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK SAVAŞ GEMİSİ İÇİN TARİH VERİLDİ
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından başlatılan Çok Amaçlı Amfibi Hamle Gemisi (LHD) Projesi kapsamında TCG Anadolu gemisinin üretimine başlandı. Türkiye’nin en büyük savaş gemisi olacak TCG Anadolu 2020 sonunda hizmete girecek.
Taban bir tabur büyüklüğündeki kuvveti ana üs dayanağı gerektirmeksizin belirlenen yere intikal ettirebilecek TCG Anadolu gemisinin imaline İstanbul Tuzla’daki Sedef Tersanesi’nde devam ediliyor.
231 METRE UZUNLUĞUNDA, 32 METRE GENİŞLİĞİNDE VE 27 BİN TON TARTISINDA
TCG Anadolu, dört adet mekanize çıkarma aracı, iki adet hava yastıklı çıkarma aracı, iki adet işçi çıkarma aracının yanı sıra uçak, helikopter ve insansız hava araçları da taşıyacak. 231 metre uzunluk ve 32 metre genişlikteki geminin tam yük deplasmanı yaklaşık 27 bin ton olacak.
AK40-GL BOMBA ATARI
Güvenlik güçlerinin bomba atar muhtaçlığının karşılanması için Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından düzenlenen ihaleye katılan Konya’daki Akdaş Silah firması, üretimini tamamladığı “AK40-GL” bomba atarın birinci partisini Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim etti. Savunma Sanayii Başkanlığının açtığı “bomba atar” ihalesine katılan firma, muhtaçlığın 8 bin adedini üretmek için muahede yaptı.
Özgün dizaynının sağladığı avantajla sağ ve sol elle de kullanılabilen bomba atarda, görüş ve aydınlatma sistemleri takılabilecek tertibatı bulunuyor. Firmanın yöneticisi Ömer Akdaş, yaptığı açıklamada, son yıllarda yaptıkları çalışmalarla savunma endüstrisinin değerli tedarikçilerinden biri haline geldiklerini söyledi. Güvenlik güçlerinin bomba atar gereksiniminin karşılanması için SSB’nin düzenlediği ihaleye katıldıklarını anlatan Akdaş, Kara Kuvvetleri Komutanlığında Mehmetçik’in kullanımı için AK40-GL bomba atarı ürettiklerini lisana getirdi.
ALTAY İÇİN TARİH VERİLDİ
“Finansal Metamorfoz ve Geleceğe Dönüş” temasıyla düzenlenen 10. İstanbul Finans Tepesi’nin ikinci gününde konuşan BMC İdare Heyeti Lideri Ethem Sancak, yatırımcıların savunma endüstrisine yatırım yaparlarsa kârlı çıkacaklarını söyledi.
Sancak, “Umut ediyorum ki 24 ay sonra TSK kendi yapıtı olan Altay’ı harp alanında kullanacak. En geç 48 ay sonra da Altay tankı ve beraberindeki öbür eserler Türk malı ve yerli olacak.” bilgisini verdi.
İşte Altay tankının özellikleri…
Türkiye’nin birinci Ulusal Ana Muharebe Tankı Altay’ın dizaynında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat kuralları ve iştirak sağlayacağı BM/NATO harekatlarının gereksinimleri göz önünde bulunduruldu. Altay, Türkiye’nin geliştirdiği 3+ jenerasyon ana muharebe tankıdır.
Bu emelle Altay, çağdaş tanklarda kullanılan en yeni teknolojilerle donatıldı. Altay, sahip olacağı üstün ateş gücü ve isabet oranı, yüksek hareket kabiliyeti ile Türk Silahlı Kuvvetleri’nin en temel ve caydırıcı güçlerinden biri olacak.
ULUSAL MUHARİP UÇAK İÇİN TARİH VERİLDİ
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Uçak Daire Lideri Can, Ulusal Muharip Uçağın birinci uçuşunu 2026-2027’de yapmayı hedeflediklerini bildirdi.
ULUSAL PİYADE TÜFEĞİ KULLANIMA SUNULUYOR
Makina ve Kimya Sanayisi Kurumu (MKEK) tarafından, yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine nazaran hafif ve tesirli bir silah olma özellikleriyle ön plana çıkan, meskun mahal üzere dar alanlarda kullanılabilen Ulusal Piyade Tüfeği (MPT-55) güvenlik güçlerinin kullanımına sunuluyor.
MENZİLİ 3 BİN 600 METREYİ BULUYOR
MPT-55, bilhassa meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek tesirli bir yeni jenerasyon piyade tüfeği olarak şekillendirildi.Yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine nazaran hafif ve tesirli bir silah olma özelliğiyle ön plana çıkan MPT-55, TSK’nin gereksinimine binaen özgün, muharebe ortamında gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava kaidelerinde kullanılabilecek formda geliştirildi.
Tartısı 3 bin-3 bin 300 gram olan tüfekle dakikada 850 atım gerçekleştirilebiliyor. Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki atış modu bulunan MPT-55’in tesirli menzili 400 metre iken azamî menzili 3 bin 600 metreye ulaşıyor.Tüfek, 30 fişek kapasiteli plastik kompozit şarjöre ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahip.
TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE BİRİNCİ SİLAHLI DRONE ‘SONGAR’ TESLİMATI YAPILDI
Songar’ın teslimatı ile birlikte, Türk savunma endüstrisinin güvenlik güçlerine kazandırdığı ulusal sistemlere bir yenisi eklenmiş oldu.
ASİSGUARD Genel Müdürü Ayhan Sunar, ”Ülkemizin birinci silahlı ulusal drone sistemi olma özelliği taşıyan Songar, maksat bölgenin tespitinden tehdidi etkisiz hale getirmeye, operasyon sonrası hasar belirlenmesinden gerçek vakitli imaj transferine kadar kritik birçok misyonu icra edebiliyor. Tekli yahut çoklu drone sistemiyle eş vakitli vazife yapabilen Songar’ın güvenlik operasyonlarında kıymetli vazifeler üstleneceğine inanıyoruz. Yerli sanayimizi yenilikçi ulusal teknolojilerle ileri taşımaya odaklanarak yatırımlarımıza devam ederken, Songar’a yeni gelişmiş özellikler kazandırmak üzere de çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
BORA
“Bora” balistik füzeleri operasyon kapsamında birinci kere kullanıldı. İşte yerli imal Bora’nın öne çıkan özellikleri… Roketsan tarafından geliştirilen Bora füzesi 610 mm çaplı.
Sistem, yüksek teknoloji eseri seyrüsefer ve otomatik tevcih sistemleri sayesinde at ve uzaklaş taktiğini muvaffakiyetle uyguluyor.
Sistem, farklı marka ve modellerde araç, telsiz, güç sistemi, seyrüsefer sistemi üzere alt sistemlere sahip olacak halde kullanıcının lojistik altyapısı ve gereksinimlerine nazaran farklı versiyonlarda tasarlanabiliyor.
ULUSAL İNSANSIZ KARA ARACI PROTOTİPİ GELİŞTİRİLDİ
Savunma Sanayii Lideri Demir, ”1, 3 ve 6 kg tartısında üç tip Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı prototipi yerli olarak geliştirildi” dedi.
Savunma Sanayii Lideri Demir açıklamasına, ”İnsansız teknolojiler üzerinde çalışmalarımız sürüyor” formunda başladı.
Demir açıklamasına, ”Mağara, meskûn mahal, çok katlı bina, geniş arazi operasyonlarında güvenlik ünitelerimizin minik yardımcıları olacaklar” halinde devam etti.
İşte Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı’nın özellikleri…Yüzde 60 eğilimli yerlerden tırmanabiliyor. Uzaktan denetim edilebiliyor. Menfez geçişi bulunuyor.Merdiven çıkabiliyor.Alternatif silah modülü bulunuyor. Keşif ve gözetleme modülüne sahip.Sudan geçebiliyor.
ASELSAN tarafından geliştirilen Deniz Elektronik Harp Süiti’nin fabrika kabul testlerinden birincisi muvaffakiyetle tamamladı.Türk Silahlı Kuvvetleri, Çok Amaçlı Amfibi Hamle Gemisi (LHD) TCG Anadolu Projesi ile anavatandan uzak coğrafyalarda, insani yardım harekatından muharip olmayanların tahliyesine, dilek edilen bir bölgede kara harekatı icra edilebilmesinden öteki ülkelerin üslerine bağımlı olmadan hava harekatı yapabilme imkanına kadar uzanan geniş bir yelpazede değerli yetenekler kazanacak.
ASELSAN’IN ‘KÜÇÜK ASKER’İ GÖRÜCÜYE ÇIKTI
ASELSAN, bir müddettir üzerinde çalıştığı akıllı Nano İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) TEKNOFEST İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Şenliği’nde (TEKNOFEST İstanbul) görücüye çıkardı.
Araç keşif, gözetleme ve istihbarat gayeli olarak açık ve kapalı yerlerde vazife icra edebilmek hedefi ile geliştirildi.
Nano İHA Proje Yöneticisi Yusuf Ziya Kotil, “Asgari 25 dakika havada kalma mühletine sahip. 1,5 kilometre aralıktan gerçek vakitli manzara aktarma kabiliyeti bulunuyor. Bunlara ek öbür özellikleriyle kendi boyut ve yük limitleri dahilinde piyasadaki emsal eserlere kıyasla performans özelliklerinin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.” tabirlerini kullandı.
TÜRK MÜHENDİSLER 3 AYDA LAZER SİLAHI YAPTI
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) mühendisleri Star Warsfilmlerinde kullanılan ışın silahlarına misal lazer silahları geliştirdi. 50 kişilik Ar-Ge grubu tarafından ordunun talebi üzerine 3 ay içinde prototip olarak üretilen Tüfeğe Monte Lazer Silahı, Ulusal Piyade Tüfeği (MPT) 76’ya monte edilerek kullanılabiliyor.
Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) tanıtılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın incelediği Tüfeğe Monte Lazer Silahı’nın Proje Yöneticisi Doç.Dr. Aydın Yeniay, lazer silahı hakkında bilgi verdi.Bir müddettir lazer silahı teknolojileriyle ilgili araştırma ve geliştirme çalışması yürüttüklerini anlatan Yeniay, Geliştirdikleri Tüfeğe Monte Lazer Sistemi ile Ulusal Piyade Tüfeği – MPT76’ya lazer silahı fonksiyonunu de kazandırdıklarını söyleyen Yeniay, şu bilgileri verdi:
“Tüfeğe Monte Lazer Sistemi’ni bir çanta içerisinde taşınabilen ve 30 dakika içinde şarj olabilen yapıda geliştirdik. Lazer silahımız 180 atımlık. Lazeri, odaklayıcısı, optiği ve bütün denetimlerini ulusal olarak geliştirdiğimiz lazerimizi yeniden ulusal silahımız olan MPT 76’ya entegre ettik. Lazer silahımız 100-150 metre uzaklıktan 1 milimetre çelikleri delebiliyor. Sadece lazer gücüyle çalışıyor ve silahın öbür özelliklerini hiçbir halde etkilemiyor. Öteki silahın üzerine standart arayüzlerle ekleyebiliyoruz. Lazer sistemi de sırt çantasına sığabiliyor. taşınabilmesi çok değerli. Hem taşınabiliyor hem şarj edilebiliyor.”
Yeniay, silahın Türk mühendisliğinin başarısı olduğuna dikkati çekerek, “Dünyada bu güçte taşınabilir birinci lazer silahını geliştirdik. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kullanımda yok. Yakında olacak.” dedi.
Milliyet
